İçindeki Karmaşa / BxB (✔)

33 - the kid that missed the bus

Ben finali çok azcık ertelemeye karar verdim, hepsinin nasıl tanıştıklarını anlatıp öyle final yapacağım. <3

Hadi yine iyisiniz birkaç bölüm daha birlikteyiz :D

.

.

2 Yıl Önce, herkes 16 yaşında.

Yazar'dan :D

Çağatay okuldan çıkmıştı, bisikletini yavaş yavaş eve sürüyordu ve arkasından da Orkun geliyordu. Rüzgar koyu kıvırcık saçlarının arasından sızıp geçiyordu. Saat öğleden sonra dört civarıydı. 

Çağatay'ın Telefonundan sevdikleri bir şarkı çalarken siyah maskelerinin altından şarkıya eşlik ediyordu iki çocuk. Keyiflerinin yerinde olduğu sadece gözlerinden bile anlaşılıyordu.

"Şşt, Çiki." Orkun'un ona seslenmesiyle omzunun üstünden arkasındaki çocuğa baktı Çağatay.

"Hadi, yarışalım." dedi Çağatay'ın yanına sürerek. Maskesini indirip gülümsemesini açığa çıkardı ardından. Çağatay da sırıttı ve yola baktı.

"Otobüs durağına kadar." deyip yanındaki çocukla aynı hizaya geldi.

"Üç deyince,"

"Bir," derken nefessiz kalmamak için maskesini indirdi Orkun gibi.

"İki," Orkun Çağatay'ın saymasını devam ettirdi.

"Üç!" diye bağırdılar aynı anda ve pedalları çevirmeye başladılar. 

Bisiklet sürmeyi severdi ikisi de, sürekli yarışırlardı. Genelde Çağatay kazanırdı ama yaptıkları yarışlar kazanmak için değil, eğlenmek içindi.

Tam o sırada şarkı bitti ve yeni bir şarkı çalmaya başladı. Lemon Demon'dan Fine çalıyordu, Çağatay yarış için daha uyumlu bir şarkı olamayacağını düşündü. 

(Bahsettiği şarkıyı açabilirsiniz. Sped up versiyonu daha uygun olur.)

Kimin önde olduğu sürekli değişiyordu, ama çoğunlukla Çağatay önde gibiydi. Orkun da arayı açmıyordu tabii.

Ayrıca yolda araba olmaması onların işine geliyordu. Aynı şekilde etrafta hiç kimse yoktu. Durum böyle olunca Orkun fırsattan yararlanıp bağırarak şarkı söylemeye başladı. 

"Light is on the way, we'll be having a fun time!" Çağatay arkadaşına bakarak güldü ve o da devam ettirdi.

"It's such a lovely day, we should pocket the sunshine!" 

"And never give it back, even if there's heat wave!" Gülmekten şarkıyı söylemekte zorlanıyordu ikisi de, şarkının sözleri kahkahalarıyla karışıp sokakta yankılanıyordu.

"We're stalling on the track, it'll just be a close shave!" Çağatay bisikleti bırakıp ellerini havaya kaldırmıştı. Orkun bir ona bir yola bakarken gülmeye devam ediyordu. İkisi de yarışı çoktan unutmuştu bile.

"Lan gerizekalı, yere yapışacaksın şimdi! Kaskını da takmıyorsun zaten." Orkun biraz önünde olan çocuğa bağırdı.

"Sanki sen takıyorsun." Orkun göz devirdi.

"Ben en azından dizlik ve dirseklik takıyorum."

"Bana bir şey olmaz Orkuşum."

"Sen onu gel benim külahıma anlat, geçen sene kolunu nasıl kırdın zekayi?"