5

564 78 75
                                    

Görüldü olduğunu gördüğünde içini bir korku kaplamıştı. Hayran da olsa insanlar internette bilinmezliklerle geziyordu ve bu gericiydi. Yazdıklarının yayılmasından korkmuştu. İdollüğüne laf gelir diye korkmuştu. İnsanlardan korkmuştu.

Ama korktuğu gibi olmadı. Sunshine, Chan'ın yazmasından 2 gün sonra tekrar tweet attı. Chan telefonuna düşen bildirimle panik olsa da tweetinde hiçbir şey belli etmemişti Sunshine.
Chan bununla birlikte ona güvenebileceğini düşünmüş ve yazmasını beklemişti. Son tweetinin üzerinden 2 gün geçmişti yani yazalı 4 gün olmuştu. Fakat Sunshine hâlâ bir yanıt vermemişti. Kırılmıştı Chan.

"Yine yüzünden düşen bin parça. Hayırdır?"

"Sunshine."

"Hâlâ mı yazmadı?"

Kafasını sallayarak yanıtladı Jisung'u.

"Olsun hyung, bence gerçek olduğuna inanmadı. Kışkırtıldığını düşünüyor. Biliyorsun artık insanlar para vererek mavi tik alabiliyor."

"Öyle bir şey mi varmış?"

"Off, sonra dedoş dememize kızarsın ama."

"Çok konuşma."

"Tm sen de git tekrar yaz."

"Olmaz."

"Neden diye sormayacağım. Sadece... Sadece bu Sunshine sana iyi gelecekmiş gibi hissediyorum hyung."

"Onu tanımıyorsun bile."

"Olabilir. Sen de tanımıyorsun ama kafaya takıyorsun. Ayrıca, tanımama gerek yok. Tüm duyguları hesabında, gayet iyi biri gibi görünüyor. Seni ele verebilirdi ama yapmadı değil mi?"

"Evet ama... Bu kızı kırmak istemiyorum. Ona umut vermek istemiyorum, sadece hesabı ilgimi çekiyor."

"Kız olduğunu nerden çıkardın?"

Duyduğu soruyla afallamıştı. Sahi, neden öyle düşünmüştü ki?

"Sen erkek olduğunu nerden çıkardın?"

"Gaydarım kuvvetlidir."

"Öyle mi dersin?"

"Olmadı arkadaş olursunuz, amma uzattın."

"Haklısın."

"Her zaman canım. Neyse kaçtım ben. Minho'yla buluşacağız."

"Dikkat edin!"

"Tamam dedoş! Başlama yine!"

Son bir kez çıktığına dair bir şeyler mırıldandı ve kapıyı kapattı. Evde tek kalmıştı. Changbin spor salonundaydı.

Sunshine'a tekrar yazmak istiyor ama yapamıyordu. Korkuyordu belki de. Tekrar görmezden gelinmekten korkuyordu.

Düşünmemeye çalışarak odasına gitti.
Çok işi vardı. Comeback planları vardı ve şarkılar üzerinde çalışmalıydı. Demoları tamamladıktan sonra onları Minho'ya yollamalı ve hangisine koreografi ekleyeceklerini tartışmalıydı. Öylece oturamazdı. Bilgisayarını açtı ve saatlerce üzerinde çalışacağı şarkılara göz gezdirdi.

•••

Yaklaşık 4 saatin ardından artık sırtının ağrısını iyice hissedince ara vermeye karar verdi. Kaydedildiğine emin olarak bilgisayarını kapattı. Telefonunu eline alarak mutfağa gitti.

Changbin hâlâ gelmemişti, Jisung'un da Minho'yla kalacağını düşünüyordu. Hâlâ yalnızdı.

Dolabı açtı, bomboş olduğunu görünce Jeongin'den market alışverişi istemeyi aklının bir köşesine yazdı. Acıkmıştı, yemek söyleyecekti.

SunshineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin