21

257 59 53
                                    

Jeongin'i arayıp aşağıda olduğunu söyleyeceği sırada aniden açılan kapıyla biraz irkilmiş, çıkan kişiyi gördüğündeyse minik bir kahkaha patlatmıştı.

"Jeongin bu ne hâl? O kadar mı bunalttı Jisung seni?"

Gülmesinin arasında konuşurken Jeongin'in sessizliğini ve bakışlarını fark etti. Yüzündeki mutlu ve heyecanlı ifade de ciddileşti.

"Cidden çok mu bunalttı? Bekle burada, alıp geliyorum. Özür dilemeli."

Chan'ın yukarı çıkacağını anlayan Jeongin tam yanından geçeceği sırada tuttu hyungunu. Yukarı çıkmamalıydı.
Şu an gerçekten de Chan dışında herkes biliyordu Felix'in hyunglarını son zamanlarda mutlu eden tek kişi olduğunu. Felix istemediği sürece de Chan öğrenmemeliydi.

"Gerek yok hyung. Biraz yalnız takılsınlar. Ben hallederim."

"Emin misin? İyi görünmüyorsun."

"İyiyim hyung. Hadi şimdi gidelim."

"Bekle."

Sinirlenmişti. Jeongin ve Jisung arasındaki gerginliğin farkındaydı. Ne kadar süredir olduğunu kestiremediği bu gerginlik canını sıkıyordu. Jisung fazla inat ederek Jeongin'i zor durumda bırakıyor, Jeongin ise Jisung'un çok üstüne geliyordu.
Cebinden telefonunu çıkarıp Jisung'u çaldırdı.

"Bir saat içinde evdesin. Changbin'e ve Minho'ya da haber ver. Yanında Hyunjin de olsun. Gecikirseniz cezalısınız."

Kapattığı telefonun ardından derin bir nefes aldı. Jeongin'e yürüyeceğini, eğer o da geç kalırsa cezasını seçmesini tembihledi. Jeongin'i orada bırakarak yürümeye başladı.

•••

"Pek- Yuh ya! Suratıma kapatmak nedir? Ayı."

"Jisung."

Hyunjin'in uyarıcı sesinden sonra omuzlarını silkerek ayağa kalktı Jisung.

"Of banane. Neyse siz burada takılın, benim Felix'le işim var. Gel hadi."

Yeni arkadaşının elini tutarak kaldırdı ve o çok hoşuna giden odaya adımladı. Felix ise şaşkındı. Bir anda neden bu kadar şey olmuştu?

Elini tutan Jisung, odasının önüne geldiğinde durdu. Kafasını eğdi ve boştaki eliyle gözlerini kapattı. Felix bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Hayranı olduğu arkadaşının elini bırakmadan odanın kapısını açtı ve yavaşça yatağına doğru ilerledi. Bu sefer diğerinin elini tutarak sürükleyen kişi Felix'ti.
Jisung'u yatağa oturttu, geri gidip kapıyı kapattı ve kilitledi. Her an biri gelebilir endişesine girmesini istemezdi.

"Ne oldu Ji?" Yanına otururken sordu Felix. Cidden ne olduğunu kestiremiyordu.
Sorduğu soruyla ise Jisung ellerini yüzünden çekti ve Felix'in boynuna sarılarak ağlamaya başladı.

"Jeongin hyung neden böyle yapıyor Felix? Onları en çok destekleyen de bendim oysa, neden böyle yaptığını anlayamıyorum. Neden benden nefret ediyor?"

Jisung'un üzülse de şakaya vuran bir yapısı olduğunu biliyordu. İçerde, muhtemelen Hyunjin üzülmesin diye, Jeongin'in laflarına aldırış etmemiş gibi görünse de üzüldüğünü anlamıştı. Kim bilir kaç kez nelere üzüldü ve tek başına ağlamak zorunda kaldı, diye düşünmeden edemedi.

"Üçüncü bir göz olarak konuşursam Jiji, Jeongin hyungun senden nefret ettiğini düşünmüyorum. Neden böyle yaptığını ben de bilmiyorum ama senden nefret etmediği kesin. Lütfen üzme kendini."

"Neden böyle yapıyor o zaman? Felix biz çok iyi anlaşırdık, neden böyle olduk bilmiyorum. Ne zamandır beri böyle onu bile kestiremiyorum."

Geri çekilerek ısırmamak için kendini zor tuttuğu yanaklardaki ıslaklıkları sildi. Baktıkça daha çok ısırası geliyordu. Sırıtmadan edemedi.

"Bak gerçekten kendini üzmene değeceğini düşünmüyorum. Bi' konuşmaya ne dersin? Derdi neyse konuşun ve halledin. Böyle devam etmesine izin vermemelisin."

Başını sallayıp gözlerini sildi. Yaşlı olmasından kaynaklı parlayan gözlerini kaşları çatık bir şekilde karşısındaki sarışına dikti.

"Ne gülüyorsun? Komik mi?"

Dayanamayıp kahkaha attı Felix. Nasıl bu kadar yoğurulası olduğunu anlayamıyordu.

"Hayır, sadece o kızarmış yanaklarında ısırık izlerim olsa ne güzel olurdu diye düşünüyordum."

Jisung daha Felix'in dediğini idrak edememişken üstüne atlayıp yanağını ısırmasıyla çığlık atmıştı.

"N'oluyor lan?! AAAAAAA!"

Üzerinde kahkaha atan çocuğu yere itti ve yanağına bakmak için kapının yanındaki boy aynasına koştu. Hemen de kızarmıştı yanağı. Yandığını hissedebiliyordu.

"Manyak orospu."

Duyduğuyla daha çok gülen Felix bir süre sonra kendini sakinleştirebilmiş ve ayağa kalkmıştı.

"Bu kadar dert etme bunu olur mu? Konuşursunuz halledersiniz. Aranızın böyle kalacağını düşünmüyorum. Üzülme daha fazla, gülmek yakışıyor."

Felix'in dedikleriyle gözleri tekrardan dolsa da gülümseyerek onu onayladı Jisung.

"Nereden geldin başıma bilmiyorum ama iyi ki geldin Felix."

"Sus yoksa ağlarım sonra sümüklerimi her yerine sürerim. O zaman görürsün."

"Çok salaksın."

İkili gülüşüp sarılıyordu. Tanışalı çok olmasa da birbirlerini çok seviyor ve hayatlarında oldukları için minnetlerini sunuyorlardı. Geleceklerinin beraber olacağını çoktan anlamışlardı.
Bu güzel, mutlu anı biraz da olsa panik haline iten şey ise Felix'in telefonuna gelen bildirim olmuştu.

chanlar chalıyor
Müsaitsen konuşabilir miyiz

Birden gelen mesajla afalladı Felix. Neden çok ciddi gelmişti? Yanlış bir şey mi yapmıştı? Söylememesi gereken bir şey mi söylemişti? 'Ya da görüşmek istemediğini söyleyecek, konuşalım dedikten sonra böyle yazmasının başka nedeni olamaz.'
Aklından geçen düşüncelerin tamamı olumsuzdu. Paniklemişti, bir şey yaptığını düşünüyordu. Jisung'un sesiyle düşüncelerinden sıyrıldı.

"Alt tarafı konuşalım demiş, biraz sakin ol."

Yalnızca kafasıyla onayladı Jisung'u. Dışardan daha sakin görünse de hâlâ aynı endişeyi hissediyordu tüm bedeninde.

"Of cidden, yazmış işte alt tarafı konuşacaksınız bu kadar gerilme."

"Bence bir şey yaptım ama haberim yok."

"Saçmalama. Sadece konuşmak istemiş o kadar. Lütfen salak salak düşünmeyi keser misin?"

Yine sessiz kalarak onayladı Jisung'u. Haklıydı belki de, alt tarafı konuşmak istemişti. Bilmeden kendini germesine gerek yoktu.

"Ee, yazmayacak mısın?"

"Şu an müsait olduğumu düşünmüyorum. Ayrıca mentalimi her şeye hazırlamam lazım. Akşama yazsam daha iyi olur."

"Sen bilirsin."

Telefonuna düşen ikinci bildirimle tekrar gerildi Felix. Bu iyi miydi kötü müydü bilmiyordu ama endişelenmişti. Üstelik bu sefer Jisung da ona katılmıştı.

chanlar chalıyor
Müsaitsen konuşabilir miyiz
Seninle konuşmaya ihtiyacım var

☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆

zelam
cok uzun surdu bilom ozur
kapatmaya calisicam
kisa bolum oldu bilom yine ozur
seversiniz umarm

shipi islerken arkadasliklari da islemeye calisiyorum hosunuza gitmiyorsa belirtin lutfen
hadi byelar💃❣️

SunshineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin