Al Sancak

6.Bölüm

Karargaha gelince kendi odam da formamı giyip harekât merkezine geçtim.

Masa başında oturan Albay'a selam verirken beni gören Büşra teğmen de bana selam vermişti.

Albay eli ile sandalyeyi gösterince sol tarafında ki sandalyeye oturdum.

"Son operasyonda getirdiğiniz belgeleri inceledik şifreli bir kod vardı,kırmak zor oldu ama başardık. İstihbarata ihbar eden kişinin verdiği bilgiler ile örtüşüyor"

Aklıma direkt Beyaz Şahin gelmişti. Dediği gibi ihbar eden kişi oydu yine de emin olmak için sordum.

"Aynı kişi mi komutanım?' Albay başı ile onaylayınca sessiz kaldım.

"Evet Beyaz Şahindi, bildiğin üzere Martin 'in öldüğü baskında da aynı kaynaktan bilgi aldık. Tahminimce örgüt içi bir hesaplaşma sonucun da kimliğini deşifre etmeden bilgi verende oydu"

"Yani kurtulmak için içinde olduğu yapılanmayı bitirmek zorunda olan biri" düşünceli bir şekilde söylediğim şeyi Albay sessizce onayladı.

Albay'a dönüp aklımdan çıkmayan soruyu sordum.

"Peki ona güvenebilirmiyiz?"

"Verdiği bütün istihbaratları değerlendirmeden harekete geçmedik ama tehdit tahmin ettiğimizden çok büyük Pelin, ellerinde ki füze ile kaos çıkartacaklar"

"Peki füzenin yeri ve hedefi belli mi komutanım" sıkıntılı bir nefes verdi "değil ama Beyaz Şahin'den aldığımız istihbarata göre bunu öğrenebileceğimiz tek bir kişi var"

Önündeki dosyadan çıkarttığı fotoğrafı önüme koydu. Fotoğraf depodaki panomda Beyaz Şahin'in koyduğu ile aynı fotoğraftı.

Bu Novak denilen adam kel,kirli sakallı bir şeydi." Bu adam Novak,Miladan Novak"

***************
Time hazır bir şekilde uçuş pistinde beklemeleri gerektiğini söyleyip bende hazırlamaya başladım. Kaskımı başıma takıp, silahımı da alınca timin yanına gittim beni görünce hepsi hazır ola geçti. Kafa selamı verip sıranın başına Cengiz'in yanına geçtim.

Çok geçmeden gelen Albay ile daha dik durmaya başladık.

"Evet arkadaşlar,uzun bir uçuş sizi bekliyor. Hedef noktasına uydudan takip edip size sürekli bir istihbarat akışı sağlayacağız. Gizlilik önemli yani sizden gölge gibi olmanızı istiyorum, Allah yar ve yardımcınız olsun"

Hep bir ağızdan ' emredersiniz komutanım' diyip Bora'ya verdiğim işaret ile harekete geçmiş sırası ile uçağa binmiştik.

Hepimiz yerleştiğimiz de yanımda oturan Cengiz'in yeni almış olduğu kulaklığa hayranlıkla bakmasına sessizce güldüm.

"Ooo Cengom hayırlı olsun yeni mi aldın ?" Selim sorduğu soru ile elini kulaklığa uzattı ama Cengiz bir hışımla çekti kulaklığı.

"Bir dur kardeşim ya, ben bir hevesimi alayım sonra bakarsın" başta dik dik baktı Selim "ne kıymetli malın varmış ve kardeşim" diye isyan etse de Cengiz onu umursamadı.

"Benim malım kıymetlidir tabi dokunma" Selim alayla bakıp sabır dileyerek arkasına yaslandı.

Cebimdeki fotoğrafı çıkartıp time gösterdim.

"Beyler bu Novak, bu adamı beyninize iyice kazıyın bize sağ lazım." Hepsi beni onaylayınca fotoğrafı geri cebime koydum. Yolculuk boyunca Cengiz aldığı kulaklık ile ilgilenmiş diğerleri ise kendi halindeydi.

Sabaha karşı hedef noktasına iniş yaptığımız da gelen telefon ile durduk. Albay arıyordu.

"Emredin komutanım" hayırlı bir haber gelicek gibi değildi " planda değişiklik oldu Pelin, Novak adamları ile birlikte bulunduğu yeri terketti" kaşlarımı çattım.