YAZAR'IN AĞZINDAN
Ameliyat önündeki bekleyiş devam ediyordu. Herkes için bitmek bilmeyen bir bekleyişti bu, içeride canı için savaşan Alp dışarıda ise Alp için savaşan dostları ve biricik nişanlısı Bahar. Hepsi endişe ile bekliyordu.
Bahar ne kadar güçlü durmaya çalışsa da endişeliydi, eğer doktorlar Alp'in bacağını kurtaramazsa diye, bu onun için sorun olmaz dı o Alp'in yüreğini sevmişti her şekilde sevdiği adamın yanında olurdu.
Onun asıl endişesi nişanlısıydı, genç adam için bacakları hayat demekti.
Hayatını adadığı mesleğini yapamayacak olması kahrederdi onu, Bahar oturduğu yerden nişanlısını düşünürken Mustafa'nın ona uzattığı çay ile gülümseyerek teşekkür etti ona.
"Görevden uzak kalacağıma, ölsem daha iyi derdi. Kaderi çağırmış meğer" Bahar aklına gelen anı ile derin bir nefes aldı.
"Boş teselli kızım bunlar... Kaderi çağırmış mış" diye söylenen babasına göz devirdi. Zaten Alp asker olduğu için hiç bir zaman sıcak bakmamıştı babası.
Bu lafın üstüne genç kızın babasından oldu olası haz etmeyen Bora sabır dilercesine Sabri'ye baktı, Sabri boşver dercesine sırtını sıvazladıgında geri çekildi.
Mustafa Bahar'ın babasına ters bir bakış atıp genç kıza döndü" dağ gibidir Alp, atlatıcak inşallah" kafası ile onayladı İsmail'i.
Biliyordu nişanlısı yıkılmazdı çok güçlüydü ama söz konusu sevdikleri olunca öyleydi. Konu kendi olunca savunmasız küçük bir çocuğa dönüşüyordu, ama zaten Bahar parmağında ki yüzüğü takarken söz vermişti ne olursa olsun sevdiği adamı bırakmayacak onunla olucaktı.
Nişanlısı nasıl kendi yanında dağ gibi duruyorsa o da duracaktı.
"Bahar?" Yanlarına gelen Leyla ve Muazzez hanım ile Bahar ayağı kalkıp Leyla'ya sarıldı.
"Gözüm yoldaydı, iyiki geldin Leyla" Leyla üzüntü ile baktı arkadaşına.
"Geçicek canım benim, bunlarda geçicek" diye teselli verdiğinde Muazzez hanımda sarıldı. Bahar'a
""Musibet isabet ettiğinde adres şaşmaz , ama şifası da güzel kızım merak etme de otur hadi dinlen" Bahar yanına oturan arkadaşından güç aldı, onu en iyi o anlardı.
Çünkü Leyla'da birçok kez yaşamıştı bu durumu ablası Pelin'i az beklememişlerdi hastane koridorlarında annesi ile birlikte.
Kısa bir bekleyişin ardından ameliyathanenin kapısının açılması ile ayağı kalktılar.
"Alp, şükürler olsun Allah'ım seni bana bağışladı, bak biz buradayız senin yanındayız tamam mı hep buradayım ben senin yanında olacağım" genç kız şefkatle okşadı nişanlısının yanağını.
"Müsaade ederseniz hastayı yoğun bakıma götürmemiz gerek" diyen hemşireyi hemen onaylayıp geri çekildi Bahar.
Hemşireler Alp'i götürmeye başladığında ameliyathane kapısına sıkışan Alp'in bacaklarına örtülen örtü yere düştüğünde Leyla'dan şaşkın nidalar çıkınca genç kız korkarak baktı nişanlısının bacağına.
Gördüğü manzara ile attığı feryat çığlıkları tüm koridoru doldurmuştu. Alp'in bir bacağı artık yoktu. Hemşireler hızla bacağı tekrar örtüp Alp'i götürdüklerinde Bahar bağırıp ağlamaya devam ediyor onu tutan Leyla ise zor tutuyordu arkadaşını.
Bora, Mustafa ve Sabri ise giden arkadaşına baktılar öylece durmuş gördükleri görüntüye inanamıyor olanları idrak etmeye çalışıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Al Sancak
AdventureBabasını küçük yaşta kaybeden Pelin Aka annesine ve kız kardeşine bakmak zorunda kalır,hayali olan kara harpi kazanıp başarıları ile yüzbaşı rütbesine ulaşır ve bu yolda ilerlerken kendisinin her daim yanında olan okul ve silah arkadaşı Yüzbaşı Beyz...