17

459 57 68
                                    

Felix elindeki sıcak çikolatalar ile oturduğum masaya ilerledigini fark ettigimde dışarıdaki ağır ağır yağan karı izlemeyi bırakarak yanima oturması için yanımı patpatladım.

Kafe açılalı neredeyse 4 ay olmuştu ve biz kışın ortasındaydık. İlk baslarda pek musteri gelmese de sonraları öğrenciler ve gençler tarafından en çok tercih edilen mekanlardan birisi haline gelmisti kafe. Hatta çoğu zaman Hyunjin ve Minho da yardım amaçlı buraya geliyorlardı. Her ne kadar yorulsak da oldukça eğlenceli de geçiyordu ama.

"Hyunjin gitti mi? "

Felix'in sorduğu soru ile başımı olumlu anlamda salladım.

"Seungmin aldı. "

Hava neredeyse kararmak üzereydi. Kafeyi kapatacaktık ancak kenarda oturan çifti kaldırmaya gönlümüz el vermemiş onları bekliyorduk.

Esnememe engel olamayarak başımı Felix'in omzuna koydum.

"Benim sevgilim yorulmuş mu? "

"Yorulmadım da uykum geldi. "

"Kalkayım da uzan biraz. "

Felix oturduğumuz koltuktan kalkacak gibi olduğunda kolundan tutarak engel oldum.

"Bir sürü kişi oturuyor. Yatamam. "

"Gel o zaman. "

Felix bana dönerek kollarını açtığında hemence arasına girip kafamı boyun girintisine yerlestirmistim.

Arkadaki slow şarkı ve felixin düzenli nefes alışverişleri ile kısa sürede dakmistim zaten.

Beni aniden uyandıran şey kafede kopan bağrışmaydı. Doğrulmam ile biraz önce birbirine aşkla bakan ikiliye baktım.

"Noluyor? "

Sesimin boğuk çıkmasına engel olamadan sorduğumda Felix kısaca bana donmistu.

"Bi anda kavga etmeye basladılsr. Gitmeli miyim? "

Felix'in her an kalkmaya hazır oturduğunu görüp kolundan tuttum.

"Bence biz karışmayalım. "

İlk başta sessizce çiftin içindeki öfkesini bosaltmasıni izlemiştik.

Ancak çiftten birisi ayağa kalkarak masanın üzerindeki eşyalarını toplamış ve kafeden çıkmaya yönelmisti. Diğeri titreyen sesi ile "işte sen böyle adisin. Bi daha gelme yanıma. " dediğinde diğeri onu umursamayarak kafeden cıkıp gitmişti bile.

Geride kalanın hickiriklar eşliğinde ağlamaya başlaması ile kısa süreli Felix ile bakismis ve onun yanına gitmem kararını almıştık.

Yerimden kalkarak ağlayan çocuğun yanına vardigimda beni fark etmemişti bile.

"Merhaba? "

Çocuk anında kıpkırmızı olmuş gözleri ile bana bakmış, yanaklarını kurulayarak burnunu çekmişti.

"Selam."

Cocugun gözlerindeki hüzünü görebiliyordum. Yanina oturdum ve bir süre sakinlesmesini bekledim. Hickirikları küçük iç cekislere dönüştüğünde gülümseyerek konuştum.

"Ben jisung. "

Çocuk kısaca beni suzmus ve yanıt vermişti.

"Beomgyu."

"Biraz aniden dahil olmuş gibi oldum ama sorunu anlatmak ister misin? "

"Sevgilim... Onu sevdiğime bir türlü inanmıyor. "

SHIFTING || Jilix ✿Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin