Uzun süre sonra merhabaaaa umarım siz de konuyu benim gibi unutmamissinizdir mdfkemvkdmvms
Tepemde bik bik konuşan kişiye bir kez daha dilim döndüğünce küfür etmiş ve uyumaya devam etmeye çalışmıştım. Ama o kişi Seungmin olunca vazgeçmiyordu işte.
"Jisung ama söz verdin. Neden böyle yapıyorsun? "
Uzerimdeki yorganı çekmesi ile vücuduma buz gibi soğuk çarpmıştı. Gelen urperme ile yerimden dogrularak karşımdaki kişiye baktım. Daha doğrusu bakmaya çalıştım hala gözlerim açılmıyordu.
"Seungmin. Tek bi izin günüm var. Bir haftadır sabah 9 akşam 10 çalışıyorum. Bi sal ya! "
"Uf tamam ya! Özür dilerim sen söz verince...zaten gitmene de az kaldı. Neyse sen uyumaya devam et hadi. "
Seungmin yere attığı yorganımı tekrar üstüme örtmesi ile kalan uykuma devam etmeye çalışmıştım. Ancak bi kere uykum açılmıştı.
Oflayarak yataktan çıkmış ve tamamen ayılmak adına elimi yüzümü yıkamıştım.
Seungmin'i odasında bulmuştum.
"Jeongin bari sen gel ya! "
"Gelemem Seungmin. Changbin ile spor salonuna gideceğiz. "
"Kimse gelmiyor ki benimle. Tek mi gideyim? "
Kapıda dikilen beni fark etmemişlerdi.
"Hyunjin'i cagirsana o sever böyle şeyleri. "
"Hyunjin benimle konuşmuyor. "
"Niye? "
"Benimle çıkmak istediğini söyledi ama ben onunla aynı şeyleri hissetmedigimizi söyledim. O da o zaman neden benimle dalga geçtin diye sinirlendi."
"Ne? "
"Ne? "
Jeongin ile aynı anda ayni tepkiyi verdigimde ikili nihayet beni fark etmişti. Hızla odaya tamamen girdim ve Jeongin'in yatağına oturarak Seungmin'in de aramıza oturmasını sağladım.
"Nasıl, ne zaman, neden böyle oldu? "
"Hepsini anlat! "
Seungmin kafasını hiç kaldırmadan yere bakarak konuşmaya başladı.
"İşte geçen Changbin öyle söyleyince Hyunjin de ondan cesaret almış. İtiraf etti. "
"Ve sen de reddettin?"
Seungmin kısaca kafasını kaldırıp bana bakmış ardından tekrar önüne dönmüştü.
"Ne yapsaydım? Hyunjin ve benim bi ilişkim olsa bile bunun uzun süreceğini düşünmüyorum. 2 aylık bi ilişki için arkadaslarimi kaybetmek istemedim. "
"Neden böyle düşünüyorsun ki? "
Jeongin 'e katıldığımı belirttigimde Seungmin iç çekmişti.
"Kendime güvenemiyorum. En uzun ilişkim 2 hafta sürdü. Hyunjin'i cok seviyorum o yüzden Max 2 ay yani. "
Şerefsiz Seungmin. En azından kendisinin farkindaydı.
"Neyse ne ya. 2 güne düzelir aramız zaten. "
Ayağa kalkarak ellerini birbirine cirpti.
"E Jisung geliyor musun benimle? "
Kısa bi süre Jeongin ile bakismistık ve tahminimce ikimiz de aynı şeyi düşünmüştük.
"Geliyorum."
"E ben de geleyim! "
"Sen hani spor salonuna gidiyordun? "
"Yarın giderim ya. "
"O zaman giyinin geç kalacağız. "
Seungmin odadan çıktığında ilk konuşan Jeongin olmuştu.
"Biz bunların arasını yaparız. "
"Aynen kendi iliskimizi hallettik de başkalarının ki kaldı. "
"O senin beceriksizliğin şekerim. Kendi adına konuş. "
"Biz zaten arkadaşız sadece. "
Omzuma yediğim yastık ile ters ters bakmaya başladım.
"Oyledir. Hadi çık git. "
Jeongin 'ın odasından cıkıp odama geçmiş ve hızlıca üstümü giyinmistim.
Sergi alanı biraz uzaktı. Yaklaşık 3 saat kadar. Neyse ki Seungmin uber kiralamayı akıl edebilmisti ki toplu taşımalarda sürünmemistik.
Sergi bi açık hava sergisiydi. Bir çok tablonun yanında kurulmuş stantlar da vardı. Seungmin en baştaki stanta gezmeye başladığında Jeongin ile ben de onun peşine takılmıştık.
"İlk kez böyle bir yere geliyorum. "
"Ben de! "
İlk baştaki stantlarda özel (!) tasarlanmış takılar ilgimi çekmese de ortalara geldikçe ilginç şeyler görmeye başlamıştık. Sürekli şekil değiştiren tablolar gibi.
"Lan biraz önce burda bi tane çocuk vardı ne ara büyü bu? "
Seungmin arkasına dönerek ters ters Jeongin'e baktığında gülmemek için kendimi zor tutmuştum.
"Anlamıyorum ki bir şey. "
"Ben de! "
"Hani biz Seungmin ile Hyunjin'in arasını yapacaktık? "
Jeongin bi süre sessizce, gördüğü küçük mimari maketleri inceleyerek not tutan Seungmin'e baktı.
"Konuyu sen açmaya ne dersin? "
Yüzümü buruşturarak Jeongin 'e baktım.
"Almayayım."
Yaklaşık 2 saat daha böyle bi şeyin başında neredeyse yarım saat bekleyerek dolaştık. İlk başta Jeongin ile kendimizce yorumlar yapıyor eğleniyorduk. Ta ki Seungmin bizi sakince(!) uyarana kadar.
Bu yüzden geri kalan yol boyunca sessizce ağzımızı dahi acamadan onu takip etmiştik.
Nihayet Seungmin kalemini tekrardan tabletine taktığında derin bir nefes aldım.
"Hadi gidelim. "
"Ay nihayet. "
Jeongin sesli bi şekilde söylenmiş ve önden çıkışa doğru yürümeye başlamıştı.
"Bu kadar sıkılacağınızı tahmin etmemiştim. "
Seungmin'in koluma girerek söylediği şey ile dudaklarımı büzdüm.
"Yok ya sıkılmadık. Öyle temiz hava almıs olduk. "
"Hep Hyunjin ile gelirdik. Bayağı da eğlenirdik yani. "
Hyunjin lafı geçmesi ile Jeongin hızla geriye dönmüş ve yanımıza gelerek Seungmin'in koluna girmişti.
"İşte Hyunjin farkı. "
"Öyle."
"Şimdi kafeye gidelim mi? Herkes oradadır. "
"Olur."
"Hyunjin de oradadır. Kafenin duvarlarını boyayacakti."
"Hadi gidelim !"
Hadi gidelim ki Felix'i göreyim artık. Burada içim daraldı be! Üzgünüm Seungmin ama tarzlarımız hiç uyuşmuyor.
Şimdi sırada o 3 saatlik yolu tekrar çekmek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SHIFTING || Jilix ✿
FanfictionInternette gördüğü her şeyi deneyen Jisung bu sefer de shiftinge sarar. Ancak bu sefer başarılı olur.