4

390 59 125
                                    

Selamlar yeni bölüm ile beraberiz. Karakterlerin kişilikleri ve ilişkilerini anlamanız adına biraz yavaştan alıyorum farkındasınızdır eminim hehe~

Neyse sizi daha fazla tutmayayım keyifli okumalarrrr

***

Kaveh;

Sınıfa girdiğimde sırama zor oturmuştum. Arkadaşlarım çevremi sarıp nasıl olduğumu sorarken kimisi kalemle alçıma bir şeyler yazmaya çalışıyordu. Onca tantananın arasında refleksle çilekli pastayı elimle kapadım. Herkes bir şey yazmaya çalıştığından birbirlerinin yazdıklarının üstüne yazmaya başlamışlardı.

Öğretmen sınıfa girince sonunda herkes kendi sınıfına ve sırasına oturdu. Yanımda oturan kişi derin bir nefes aldığında ona döndüm "Oh Tighnari. Sen hep burada mıydın?" Sinirle hırkasını silkti "Bu biraz daha sürseydi artık bu dünyada olmayabilirdim. Tepeme çıktılar resmen."

Ben kıkırdarken öğretmen kitabını masasına vurup sınıfı susturmaya çalışıyordu. Tighnari çantamı açıp ders için kitaplarımı çıkarmama yardım ederken Garcia arka sıradan uzanıp bana ders notlarını uzattı "Dün gelemediğim icin şimdi veriyorum." Ona ve Nari'ye teşekkür edip hemen önüme döndüm.

Ders boyunca denesemde pek not alamadım. Alçı şimdiden kaşındırmaya başlamıştı. Sıkıntıyla alçıya bakarken neler yazdıklarını okumaya başladım. Hemen iyileş, geçmiş olsun, bu ne amk. Klasik geçmiş olsun dilekleri ve saçma sapan bir şeye benzetemediğim çizimlerden sonra etrafı temiz kalmış son şeye baktım.

Nereden bakarsan bak bu çilekli pastaya benzemiyordu. Aklıma arabada tüm dikkatini vermiş şekilde bunu çizmeye çalışması gelirken istemsizce gülümsedim. İzleniyor gibi hissettiğim için anlık kafamı kaldırdım. Tighnari bana garip bir bakış attı "Beni ürkütüyorsun."

Onu umursamayıp çizime bakmaya devam ettim. Kedi kulağına benzettiğim şeyler çilekler miydi yoksa? O zaman bu kuyruğa benzettiğim şey neydi? Kedi çizmeye çalışsa acaba o zamanda çilekli pastaya mı benzerdi? Bir dahakine onu kedi çizmesi için ikna edip bunu görebilirdim belki.

Zil çaldığında bir kaç sınıf arkadaşım çevremdeki sıralara oturup konuşmaya başladı "Garcia durumu anlattı ama bir de sen anlat neler oldu? Gerçekten kendin mi düştün?" Kafa salladım "Tuvalette durduk yere çocuğun arkasından konuşuyorlardı. Sonra tuvaletten çıktığını görünce üste çıkmaya çalıştılar."

Alice yüzünü ekşitti "Korkaklar. Bir avuç ezikten başka bir şey değiller." Saçımı kulağımın arkasina atıp anlatmaya devam ettim "Ben de onun arkasından gittim. Aklımda onu geri getirip Alhaitham'dan özür dilemelerini istemek vardı."

"Sonra işte arkasından seslendim ama..." duymadı demeli miyim? Söz verdiğim için en ufak bir imasını bile yapmak istemiyorum. Herkes merakla bana bakarken devam ettim "Sanırım konuyu uzatmak istemediğinden durmadı ve merdivenleri çıkmaya devam etti. Peşinden koşarken ayağım kaydı düştüm. Bu kadar."

Garcia kıçıyla beni yana kaydırıp yanıma oturdu "O gün okul baya karıştı. Hala Alhaitham için kötü hissediyorum." Endişeyle ona baktım "Ne oldu?" Tighnari kollarını göğsünde bağladı "Birisi etrafta seni itenin Alhaitham olduğu konusunda dedikodu yaydı. Başta Garcia aptalı olmak üzere herkes üstüne gitti."

Kolumdaki çilekli pastaya bakarken içim sızladı. Kendisini savunamayacağı bir durumda çevresi sarılmışken çok kötü hissetmiş olmalı. Kafamı kaldırıp sordum "Ondan özür dilediler mi?" Tighnari elini çenesine koyup düşündü "Bizimkiler özür diledi ama sanırım kendi sınıfında hala bu dedikodu yüzünden sorun yaşıyor."

HEAR ME - KavethamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin