12

228 38 210
                                    

Yeni bölüm attım çünkü bu hikaye biraz ilerlesin istiyorum. Hem sınavlar başlamadan iyi gelir hepimize dedim.

Ve bişi sormak istedim angst sever misiniz? Hiç öylesine...

Neyse siz okuyun hadi keyifli okumalar~

***

Kaveh;

Acıyor... Kulaklarım uğuldarken gözlerimin üstünde tonlarca ağırlık varmışcasına açamıyordum. Başım çok ağrıyor ama hareket etmeye mecalim yoktu. Acıyla yutkunmak istediğimde kuru boğazım buna izin vermemişti. Rahatsız bir şekilde kalkmak istedim.

Ağır ağır nefes alırken bilincim yavaşca açıldı ve sesleri daha net duymaya başladım "Kaveh..." Babam elime masaj yapıyordu galiba gerilen ellerim rahatlamış gibiydi. Ne zamandır uyuyordum? Başım çok ağrıyor. Boğazım kuruduğu için sesimi de çıkaramıyordum.

Babamın masaj yapan parmaklarını tutmaya çalıştım. Ellerimi oynatmanın bile bu kadar zor gelmesi inanılmaz geliyordu. Zorlukla baş parmağını tuttuğumda durdu. Parmaklarımı etrafına sardığımda şaşkın sesini gözlerim kapalı anlayabilmiştim.

"Bebeğim?" Dudaklarımı araladım ama sesim çıkmadı. Zorlukla dudaklarımı yaladığımda ellerime sarıldı "Uyandın. Ah Tanrım!" Çok susadım. Baş ağrım beni öldürecek. Parmağını sıkıp dudaklarımı hareket ettirdim "Su..." Ah sesim neredeyse hiç çıkmamıştı.

Babam elimi bir süreliğine bıraktı ve suyun bardağı doldurma sesini duyduğumda rahatladım. Demek beni anlayabilmişti. Hafifçe doğrulmamı sağlayıp bardağı dudaklarıma dayadı. Bir kaç yudum içtikten sonra nefeslendim "Bizi çok endişelendirdin." Babamın sesi tuhaf çıkıyordu.

Kıkırdıyor mu ağlıyor mu ayırt edemiyordum. Boğazımı ıslatan suyla ferahladığımı hissetsem de hala başım ağrıyordu. Yüzümü buruşturup "Başım..." dedim. Babam geri uzanmamı sağlarken ne durumda olduğumu düşünmedim. Eğer o yanımdaysa sıkıntımı tek kelimeyle yerine getirmem yeterdi.

Gerisini o hallederdi. Babam ellerimi tutup derin bir nefes aldı "Bekle hemen annemizi arayalım da doktoru getirsin. O hep burada başındaydı ama o kafetaryaya gittiğinde uyandın. Yani..." Babamın anlattığı şeylerin yarısı bir taraftan girip bir taraftan çıkarken baş ağrım beni derin bir uykuya sürüklüyor gibi hissediyordum.

Babam telefon konuşması yaparken elimi sıkıp arada okşadığı için dalmaktan son anda kurtuluyordum. Kapı açıldı ve içeri doluşan hızlı adımları varla yok arası ayırt ettim. Kulaklarım tekrar uğuldamaya başlamıştı. Elimi tutan soğuk ama yumuşak eli hissettim. Titriyordu.

Doktor ve ailemin konuşmasını zorlukla ayırt ederken annemin elini geri tutmayı denedim. Bir süre sonra baş ağrım hafiflerken daha fazla dayanamadım ve beni çeken uykuya kapıldım. Geri uyandığımda baş ağrım gitmişti. Ah her uyandığımda niye bu kadar susamış oluyorum ki.

Elimi gözüme götürüp ovuşturdum. Bir süre kendime gelmeye çalıştım ardından yattığım yerden hafifçe oturur pozisyona geçmeye çalıştım "Kaveh? Uyandın mı?" Annemin sesiyle irkildim. Ah onu uyandırdım mı? Hafifçe öksürerek boğazımı temizledim "Susamıştım da."

Yanağımı şefkatle okşadı "Ah bekle hemen vereyim." Elini tuttum "Önce ışıkları aç da karanlıkta düşüp yaralanma." Annem duraksadı "Ne? Kaveh çoktan sabah oldu." Annem elimi tutarken paniklediğimi hissettim "Şaka yapma her yer zifiri karanlık."

Annem bir şey demeyip suyu doldurduğunda kalp atışlarım hızlanmaya başladı. Suyu içerken hala algılamakta zorluk yaşıyordum "Kaveh daha yeni uyandın sakin olmalısın. Doktor gelip bir kontrol etsin hemen panik yapma." Ellerini yanaklarıma koyan annemin sesine doğru baktım.

HEAR ME - KavethamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin