6

404 59 134
                                    

Selamlar yine ben nxksnxkddj Uzun süredir okuyanlar az çok bilir ki ben bir fice yb attıysam diğer fice yb yakın zamanda gelecek demektir fkdnxkdkdk

Neyse bugün elimin ayarı kaçtı biraz uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz ^^

Keyifli okumalar~

***

Eve gittiğimde büyükannem televizyonun karşısında uyuyakalmıştı. Sessizce mutfağa gidip ocağın altını kapattım. Yemeği ısıtmak isterken ben gelene kadar uyuyakalmış olmalı.

Neyse zaten beni böyle görmesini istemiyordum. Olabildiğince sessiz olmaya çalışıp odama döndüm. Üstümü değiştirip yatağa kendimi attım. Hava daha yeni kararıyordu. Ah karnım aç ama sadece uyumak istiyorum.

Gözlerim yavaşça kapanırken telefonumun yanıp sönen ışığını gördüm ama alıp bakmaya bile halim yoktu. Daha Kaveh'e bile cevap verememiştim. Yarın... Yarın ondan özür de dilemeliyim... Yanına ilk giden ben olabilir miyim bu sefer? Bilmiyorum... Hadi şimdilik sadece uyuyalım...

Bir süre uyuduktan sonra sırtımda hissettiğim el ile ürperdim. El sırtımı sıvazlarken içgüdüsel olarak büyükannem olduğunu anladım. Kafa sallarken yorganı başıma kadar çekip yüzümde olası bir yarayı görmesini engellemek istedim.

Beni uyandırdığından emin olduktan sonra hazırlanmam için odamdan çıktı. Yorganın altındaki minik aralıktan bakmayı kesip doğruldum. Yatakta oturup bir süre uykulu şekilde halının desenlerine baktım. Gözlerim kapanırken kafam öne düşecekken kendime geldim.

Hemen hazırlanmam lazım daha fazla oyalanırsam büyükannem bir şeyler olduğundan şüphelenir. Banyoya girip yüzümü kontrol ettim. Sadece sağ kaşımda ve elmacık kemiğimde biraz belli oluyordu onu da saçımla kapatırsam görmeyecektir.

Hızla duşa girip giyindim. Çantamı hazırladıktan sonra kahvaltı etmek için masaya oturdum. Büyükannem saçıma bir öpücük kondurup tabağımı önüme koydu. Saçımı utanmış şekilde karıştırırken içimde garip bir sıcaklık hissettim. O da masadaki yerini aldıktan sonra bana bakıp gülümsedi.

Kahvaltı ederken alttan alttan ona baktım. Genellikle yemek yerken sohbet etmeyi sevdiğinden söyleyeceklerini kaçırmak istemiyordum. Çayından bir yudum aldı "Dün yine erkenden uyumuşsun. Okulda çok mu yoruluyorsun?"

Kafamı iki yana salladım "Ne kadar yorgun olursan ol aç karnına uyuma yavrum. Senin gibi çocuklar iyi beslenmeli yoksa boyun uzamak bak." Kafa sallayıp onu onayladım. Doyduğumda tabağımı alıp ayağa kalktım "Doydun mu? Çok az yedin ama."

Tabağımı tezgaha koyup çantamı taktım. Kapıya kadar beni uğurladı "Hadi güzel yavrum iyi dersler. Derste uyuma tamam mı? Kahvaltıda az yedin öğle yemeğini iyi ye." Kafa sallarken ayakkabımı giydim. Kapıdan çıkıp el salladığımda gülümseyerek el salladı.

Saati kontrol ettiğimde hala vaktim vardı. Okula doğru yürürken sanki ayaklarım geri geri gidiyordu. Cidden okuldan nefret ediyorum. Adımladım mini marketin önünde durdu. Bir süre kararsız şekilde baktıktan sonra içeri girip çilekli süt aldım.

Yürürken gözlerimi yolda gezdirdim. Gözlerim birini arıyor gibiydi ama kim olduğunu bende bilmiyordum. Okula vardığımda ders zili çalmak üzereydi. Merdivenlerden yukarı çıkarken gözlerim istemsizce o katın koridorlarında gezindi.

Yavaş yavaş merdivenleri çıkarken önüme döndüm. Sınıfa girmiş olmalılar. Kendi sınıfıma girdiğimde bir çocuk sıramda bir şeyler yapıyordu. Çantamı sıranın yanına astığımda beni fark edebildi "Ah, günaydın."

HEAR ME - KavethamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin