Selamlar kendimi fazla özletmeden geldim hehe...
Diyecek pek bişeyim yok hadi size keyifli okumalar~
***
Tighnari ve Cyno erken ayrılmaları gerektiğini söyledikten sonra ayrıldılar. Kaveh yanımdaki salıncağa oturmuş ikimiz de bir süre sessizlik içinde bekledik. Sonunda Kaveh bana döndüğünde ona baktım. Kaveh çantasını açıp bir hediye paketi çıkardı "Şey... Seni düşünerek seçtim umarım beğenirsin."
Hevesle açmam için gözlerime bakarken onu bekletmeyip kutuyu açtım. Paketin kenarından yere küçük bir şey düştüğünde eğilip onu aldım. Avucumun içi kadar bir not defteri ve hayvanlı anahtarlık gibi bir şey vardı. Kaveh'e dönüp baktığımda açıklama ihtiyacı hissederek konuşmaya başladı.
"Her zaman yanında kalem kağıt olmayabilir ya da şarjın biterse ve acil bir şey söylemen gerekirse diye anahtarlığına takabileceğin bir şey aldım. Ama sonra hiç anahtarlık kullanmadığını hatırladım bu yüzden senin için bir anahtarlık da aldım. Bunu bilirsin Hello Leony serisindeki Aslan Leony çok sevimli değil mi?"
Avucumun içindeki anahtarlığa baktım. Ucube bir şeye benziyordu. Asla para verip almayacağım bir şey ama... Göz ucuyla Kaveh'e baktım. Tüm tepkilerimi ilgiyle izliyordu. İç çektim. Tamam kullanılmayacak kadar da kötü değil. Anahtarımı çıkartıp anahtarlığı taktığımda yüz ifadesi rahatlamış gibiydi.
İçindeki kutuyu çıkardığımda ilk başta ters tuttuğum için anlamasam da Kaveh önünü çevirdiğinde bir kulaklık olduğunu anladım. Benim kulaklığım vardı ki zaten neden yenisini almıştı. Ayrıca duyamadığımı biliyor şaka falan mı yapmaya çalışıyor? Kaveh elini kutunun üstüne koyup ona bakmamı sağladı.
"Sen yanlış anlamadan açıklayayım. Kulak içi kulaklık kullandığın için çoğu zaman insanlar senin kulaklık taktığını anlayamıyor ve kablolar yüzünden sıkıntı yaşıyorsun. Bu yüzden sana kafa üstü kablosuz kulaklık aldım. Hem şarjı bitse takmaya devam edebilirsin kimse müzik çalıp çalmadığını bilmeyecek sonuçta."
Vay be cidden oturup uzun uzun bunu ve olabilecek şeylerin ihtimalleri üzerine düşünmüş. Gözlerimin içine bakarak tepkimi ölçmeye çalıştı. Kulaklığın kutusunu açıp taktığımda kulaklarıma dokunan yumuşaklık iyi hissettirmişti. Teşekkür edercesine eğildiğimde rahatlamış bir şekilde geri salıncağa oturdu.
"Beğenmene sevindim. Tekrardan iyi ki doğdun Alhaitham. Umarım yeni yaşın sana sadece mutluluklar getirir." Kulaklığı çıkartıp boynuma asarken bir süre sessizce oturmaya devam ettik. Ne demem gerektiğini veya ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum. Onu ziyarete gelmedim diye özür mü dilemeliydim?
"İyi misin?" Neden ziyaretine gelmediğimi soracağını falan düşünmüştüm. Bocalamış hissederken cevap vermediğim için konuşmaya devam etti "Hastanede bayıldığını duydum. Ciddi bir şeyin yok değil mi?" Salıncağın zincirlerini avucumda sıkıştırırken kırmızı gözleri endişeyle bana bakıyordu.
İyi niyetli mi yoksa aptal mı emin değilim. Benim yüzümden bunca şey yaşayıp üstüne görmezden gelinmesine rağmen nasıl hala benim için endişelenebiliyor? Ben iyiyim dercesine kafamı salladım. Gülümseyip önüne döndüğünde hafifçe esen rüzgar saçlarını savurdu.
Saçını kulağının arkasına tıkıştırırken konuşmaya devam etti "Anlatmak istemiyorsan sorun değil. Yine de benden kaçıp durman hoş değil. En ufak sorunda beni bırakıp gidecek misin? Sana bir yanlışım mı oldu?" Kafamı iki yana salladım "Böyle söylemene rağmen o gün beni gönderip yalnız dönen de sensin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HEAR ME - Kavetham
Fanfiction"Alhaitham... Ah yoruldum soluklanmama izin ver... Öküz arkadaşlarım adına özür dilerim. Onlarda senden özür dilemek istiyor gelebilir misin?" Soğuk gözlerle bana bakarken arkasını dönüp merdivenleri çıkmaya başladığında bocaladım "Hey böyle yapma i...