1977, kasım
"Kehanet yüzünden benimle olacaksın, siktir git Potter!" Carmenta tüm gücüyle az kalsın onu öpecek olan çocuğu itti.
"Ne? Tabii ki hayır!" James yüzünü şok içinde buruşturdu, kehanet lanet olası aklının ucundan bile geçmemişti.
"Bana yalan söylemeyi kes!" Carmenta onun yalan söylemediğini biliyordu ama birinin onu sevebilecek olma düşüncesi bile onu korkutuyordu.
"Ben sana asla yalan söylemedim ve sen bunu gayet iyi biliyorsun. Senden nefret ederken bile söylemedim Carmen..." James inlercesine yalvardı. Ona o lanet iksiri içirdiklerini öğrendiğinde bile dürüst olmuştu. Belki iğrenç bir adam olabilirdi ama yalancı değildi.
"Sırf o aptal kehanet için benimle çıkmak istiyorsun, o kehanet yüzünden beni öpmek istiyorsun ama sana kötü bir haberim var benim kaderi bozmak gibi kötü bir huyum vardır. Bu kehanetin gerçekleşmesine izin vermeyeceğim." Carmenta hırsla konuştu. Tüm evin onların sesleri ile inliyor oluşu umrunda değildi.
"Hı hı kesin yaşanır bu." James alayla sırıttı.
"Potter!" Genç cadı koluna sertçe tokat attı. Ağlamak istiyordu, çaresizce James'in ondan vazgeçmesini istiyordu.
"Seni Bırakmayacağım, o sikik kehanet umrumda mı sanıyorsun? Seni, sen olduğun için bırakmayacağım. Benim Carmen'im olduğun için..." James kadının bunu kabul etmesini istiyordu. Onu gerçekten seviyordu ve geride kalan hiçbir şey umrunda değildi.
"Ben senin değilim, kimsenin değilim. Beni sahiplenemezsin!" Carmenta takılması gereken noktanın bu kısım olduğuna emin değildi fakat onun sözlerine ne yanıt vereceğini bilmiyordu.
"Haklısın, sen kimsenin değilsin. Senin var olmak için bir erkeğe ihtiyacın yok ama benim var olmak için sana ihtiyacım var Carmen... Sen olmadan kendim olamam, anlamıyor musun? Batacağım kadar sana battım, çıkmak için çaba göstermemi mi istersin? Asla. Dibine kadar sana bulandım ve bundan tahmin ettiğinden daha fazla memnunum." Carmenta sertçe yutkundu. Kalbinin atışı düzensizce hızlanırken birkaç adım geriledi. Şu an hayatında hiç olmadığı kadar huzurlu hissediyordu ama bunun olmaması gerekiyordu. Yanlıştı.
"Kendini kandırıyorsun. Kehanet olmasaydı-" James hızla sözünü kesti.
"Unut! Unut kehaneti, lanet olsun ben unutalı aylar oldu. Yapma bize bunu..." James yalvaran gözlerle kadına baktı. Ona çok haksızlık etmişti biliyordu ama peşinde sonsuza dek koşabilirdi.
"Sevgili kavganızı keser misiniz? Birazdan Dumbledore bile buraya gelecek. Uyarayım dedim." Sirius merdivenlerin başından eğildi ve çatık kaşlarıyla kardeşiyle dostuna baktı.
"Biz sevgili değiliz." Carmenta hızla James'ten uzaklaştı ve Sirius'a ilerledi. Bu konuyu düşünmek istemiyordu.
"Henüz." James arkasından bağırdı. Sirius onun bu haline göz devirirken, Carmenta arkasını döndü ve cırladı.
"Kes sesini Potter!"
☽
Carmenta ter içinde sıçradı. Gördüğü rüyalar artık gerçekten ürkütücü olmaya başlamıştı, özellikle James ile ilgili olanlar ve... İşin garip yani Carmenta artık bunların sadece rüya olduğundan çok emin değildi. Genç cadı yatakta doğruldu, komodinin üstündeki sudan kocaman bir yudum içti. Aklına rüyasındaki James'in sözleri geldi.
Gözlerini sıkı sıkı yumdu, bu kaderse, Carmenta bu kaderi yaşamak istemiyordu. Birine aşık olmak istemiyordu, sadece kendi başına kalmak istiyordu. Bir erkeğe mecbur bırakılmak istemiyordu, hayatındaki tek erkek kardeşleri olsun istiyordu. Ancak anlaşılan oydu ki çok şey istiyordu. Gördüğü sözde rüyalar artık canını sıkıyordu, James Potter'a aşık olmayacaktı. Onların çocukları olmayacaktı. Çocukları olacaksa bile yine de aşık olmayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orenda - James Potter
FanfictionSu yolunu bulur. Öfke gediğine oturur ve aşk Carmenta, aşk her daim doğru insanı bulur. •Wrt, bbulutlaratutsak• •James Potter FF• •Can&Au• •2023•