•1• Hata ve Ceza

946 79 48
                                    

İyi okumalar dilerimm yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum /*

1977, ekim

Senin için çabalamayan birine yalvarmak, yanan bir ateşi harlamaktan farksızdır. Carmenta Black uzun süredir bu gerçeğin farkındaydı ama yine de vazgeçmiyordu. Carmenta ateşi söndürmeyi istemiyordu, o ateşi harlamak, alevlerinin tüm dünyayı kaplamasını istiyordu. O ateş öyle sıcak, öyle büyüktü ki, Carmenta defalarca o ateşte can vermiş ve sonra yeniden dirilmişti. Fakat bu sefer farklıydı.
Bu sefer o ateşe, yani Voldemorta direniyordu. O zavallı çocuk değildi artık.

Bu hayatı o istememişti. Ve onu buna zorlayan herkesten intikam almaya kararlıydı.

"Beni onunla mı aldattın?" Carmenta çalışma odasının kapısı bir büyüyle paramparça etti ve odaya tüm öfkesiyle girdi. Aldatılmaya artık dayanamıyordu, o iki ukala Black kızının ona üstten bakıyor olmasına dayanamıyordu.

"Ses tonuna hakim ol Carmenta." Voldemort elindeki belgeleri masanın üstüne bıraktı ve karşısındaki kıza baktı. Öfkeden delirmiş gibi duruyordu. "Ayrıca ortada aldatma diye bir şey yok, nereden uyduruyorsun bunları?"

"Bellatrix senden hamile! Öğrenemeyeceğimi mi sandın?" Carmenta sinirle Voldemorta yaklaştı ve karşısına dikildi. Şifacılardan birine zorla kontrol ettirmişti, Bellatrix hamileydi. Nişanlısının onunla yıllardır yattığını biliyordu fakat umursamamıştı çünkü ortada gerçek bir ilişki yoktu. Fakat hamile kalması son noktaydı.

"Öyle bir şey yok Carmenta!" Voldemort ayağa kalktı ve Carmenta'nın gözlerine baktı. Ufak bir kız çocuğunu sakinleştirmekle uğraşamazdı. Carmenta ondan ayrılamazdı ve Voldemortta bunun rahatlığı vardı. Carmenta şahitlere kanıt sunamazdı, sunsa bile şahitler inanmazdı. Carmenta bunu bilecek kadar zekiydi.

"Bana sakın yalan söyleme." Genç kız adeta fısıldadı. Burada olmaktan nefret ediyordu. İnsanların ona acımasından nefret ediyordu, ölmeyi tercih ederdi.

"Sen kimsin ki sana yalan söyleyeceğim? Ayrıca unuttuysan hatırlatayım, cinsel ilişkiye girme yasağı olan sensin. Eğer o benden hamileyse dahi bu seni alakadar etmez." Carmenta inanmaz gözlerle Voldemorta baktı.

"O anlaşmayı imzaladığımda yedi yaşındaydım-"

"Ne fark eder?" Adamın sözünü kesmesi, Carmenta'yı şoka uğrattı. Haklıydı.
Olan olmuştu artık elinden bir şey gelmezdi. Yine de gururuna söz geçiremiyordu, o safkan bir Black'ti. Bu hakarete sakin kalması nasıl beklenirdi?

"Eğer çocuk sendense, kimse öğrenmeyecek. Onurumu kirletmene izin vermem, unutma sen varlığını bana borçlusun." Voldemort kendini tutamadı ve hızla kızın boğazını sıktı, arından onu duvara yapıştırdı.
Carmenta bunlara alışıktı. Dayağa, hakaretlere ve dahası işkenceye o hiç kimsenin olmadığı kadar aşinaydı. Artık canı acımıyordu.

"Senin onurun benim! Sen bana aitsin, senin canın kimin umrunda!" Carmenta'nın yüzü bembeyaz olmuştu, Voldemort onu bıraktığında dizleri onu taşıyamadı ve yere düştü. Boynunda beş adet parmak izi vardı ama bu onun için yeterli değildi.

"Onu becerirken aklında kim vardı Tom? Annenin babana kendini zorla becertmesi mi yoksa?!" Voldemortun adımları anında durdu. Bu ne cüretti? Carmenta uslanmaz bir kızdı, uslanmaz ve yaramaz bir kız çocuğu. Ayak bağından başka bir şey değildi, onu yok etmeyi her şeyden çok istiyordu fakat ortada Bir anlaşma vardı. Tabii ki ona bu sözleri deme hakkı yoktu, kimse ona bu sözleri söyleyemezdi.
Nişanlısı olsa bile.

"Crucio!" Carmenta'ya bu lanette yetmezdi. Onu iyice kızdıraması gerekiyordu.

"Bana dokunmaktan bile korkuyorsun!" Carmenta acı içinde söyledi bu sözleri. Bedeni artık bu lanetlere bağışıklılık gösteriyordu.

Orenda - James Potter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin