2.9

2.9K 207 39
                                    

Merhabalarrr, nasılsınız?

Uzun bir bölümle geldimmm. 🫶🏻

Medya tam olarak bölüm özeti 🥹

🌟🌟Yıldızları parlatıp yorum yapmayı unutmayınn 🌟🌟

Geçen bölüm oyları çok güzeldi ama yorumlar üzdü biraz, o yüzden bölümü yazmakta zorlandım biraz. Güzel düşüncelerinizi, eleştirilerinizi merak ediyorum.

Neyse daha fazla uzatmadan bölüme geçelim. 💞

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalarr.

🌼

Bakışları titrerken donup kalmıştı sanki.
Yüzümde dolanan bakışlarında acıyı net bir şekilde görmüştüm. Titrek bir nefesi dışarı bırakırken "Ayperi..." dedi sesi de titremişti. "Noldu sana bebeğim...Noldu?"

Nihayet kendine gelip ona doğru uzattığım saklama kabını hızla elimden alıp kapının yanındaki portmantoya bıraktı ve vakit kaybetmeden omuzlarımdan tutup göğsüne çekti beni.

Sesini duyduğum an şiddetlenen ağlamam başım göğsüne yaslandığı an iyice artmıştı. İçim dışıma çıkarcasına ağlarken kolları sıkıca belimi sardı. Bende vakit kaybetmeden kollarımı beline sardım.

"Güzelim benim." dedi saçlarımın üzerini öperken. Kısa bir süre birbirimize sarılı halde duruken hareketlendi ve bir kolu belimde sabit dururken diğerini bacağımın altına geçirip beni kucağına aldı. Vakit kaybetmeden kollarımı boynuna dolayıp yüzümü boynuna gömdüm. Ağlamam iyice şiddetlenmişti.

Alperen ayağıyla kapıyı kapatıp içeriye yöneldiğinde kulağıma sürekli yatıştırıcı şeyler fısıldayıp beni rahatlatmaya çalışıyordu.

Kanepeye oturduğunda kucağından bırakmadı ve bacaklarımın altındaki kolunu tekrat omuzlarıma sardı. "Ayperi güzelim endişeleniyorum, biri mi bir şey yaptı? Sadece bunu söyle bebeğim."

Sesi gerçekten endişeli geliyordu, birazda sinii... Başımı  sağa sola sallarken sıkıntılı bir nefesi dışarı bırakmıştı. Bu halimin onun canını sıktığını biliyordum.

Şuan burada, onun kucağında olmak çok garipti. Belki saçmaydı belki tehlikeliydi bilemiyorum, onu tam anlamıyla tanımıyordum sonuçta ama çok doğru hissettiriyordu.

Sanki hayatımdaki tek doğru an şuandı. Olmam gereken tek yer burası, duymam gereken tek ses onundu. Değer veriyordu ve bunu çok güzel hissettiriyordu.

Bir süre hiçbir şey demeden sadece saçlarımı ve sırtımı okşadı, ara sıra alnımla saçlarımın birleştiği yere öpücük kondurup "Geçti bebeğim." dedi. Bunlar o kadar iyi hissettirmişti kalbim huzurla dolmuştu. O 'geçti' dedikçe geçmişti sanki.

Titrek bir nefesi dışarı bırakırken burnumu çektim ve kendimi hafifçe geri çektim. Kollarım kala boynundayken bakışlarımı yüzüne çevirdim.

Yeşile dönük bal rengi gözleri yüzümü turlarken gözlerindeki endişe yerli yerindeydi. Berbat bir haldeydim, kim bilir aklından neler geçiyordu.

Gözlerimi gözlerine sabitleyip boğazımı temizledim ve hafiften gülümsemeye çalışıp kısık sesimle "Merhaba." dedim.

Dediğime burnundan nefes vererek hafifçe güldü. Bunu söylememi beklemiyordu sanırım. Elleri belimi hafifçe okşuyordu. Gözleri gözlerimi delip geçerken "Merhaba çiçeğim." dedi gülerek.

Daisy Love |Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin