İki gündür hoseok'u kucağımda taşıdığım için onlarda kalıyordum ki diğerleri gitmemem için bile baskı yapıyordu.
Yemek için aşşağı indik, hoseok'u oturtarak yanına oturdum, bu gün biraz daha hareket edebiliyordu ki yavaş halim ile bu haldeyse sert olduğumda ne olacağını düşünemiyordum.
Tabağını doldurup şakağını öptüm, gülerek yemeye başladığında jin'in telefonu çaldı, baktı açarak konuştuğunda gülüyordu.
"Efendim"
"A-ah ben.."
"Utanmıyorum, neden utanayım"
Yüzü giderek kırmızıya dönerken gülerek ona bakıyorduk.
"Yemek yiyorduk"
"Evet, hoseok'un yanından ayrılmıyor"
"Tamam s-sevgilim"
Şaşkınca ona baktığımızda telefon kapandı, jimin gözlerini kısarak jin'e baktı.
"Kim di o?"
Jin gözlerini kaçırınca güldüm.
"Namjoon mu?"
Kafasını salladığında tae ıslık çaldı.
"Bizim kaplumbağa sevgili yapmış ha, hemde gamzeli"
"Susun be"
Gülerek yemeğe döndük, sürahiden su doldurarak hoseok'a uzattım, alarak içti.
"Teşekkür ederim"
"Rica ederim güzelim"
Üstüne atlayıp yiyesim geliyordu, yeşil gözleri beni kendine çekiyordu.
Yemekten sonra salona geçerek uzandık, gece onu izlemeye daldığım için geç uyumuştum, sıkıca sarılarak kafamı göğüsüne koyup gözlerimi kapattım, elleri saçlarıma karışıp okşadığında uykuya daldım.
Yanağımı biri sıkınca kaşlarımı çattım.
"Hoseok yapma"
"Uyaan"
Mırıldanarak kafamı boynuna gömdüm, yanağımı sert şekilde sıkınca boynunu ısırdım.
"Yapma"
"Acıttın"
Kısık sesi ile kalktım, dudaklarını büzmüş dururken dudaklarını öptüm.
"Üzgünüm ama uyandırdın"
"Kimse yok evde, sıkıldım, jungkook jimin'i yemeğe götürdü, jin ve namjoon dolaşmaya gitti, taehyung'da oyun salonuna, yalnız kaldım"
Derin bir nefes alarak ceylan gözlerine baktım, elimi yanağına koyarak öptüm.
"Ne istiyorsun?"
"Bilmiyorum"
"İyice bebek oldun"
Anlamaz şekilde baktığında gülerek saçlarını anlından çektim.
"Hadi geleceğimizi düşünelim"
Gözleri parladı,dirseklerimi iki yanına koyarak üstüne eğildim.
"Küçük ve bahçeli bir ev?"
"Çocuklarımız da olsun mu?"
"Olsun, zamanı gelince iki velet bahçede koştursun"
Gülerek kollarını boynuma sardı ve çenemi öptü.
"Onlarla dolaşmaya çıkarız"
"Üç bebeğe nasıl bakıcam ben"
"Hani ikiydi? Üçüncü nereden çıktı"
"Sende bebeksin, benim bebeğim"
Dudaklarını öperek güldüm, kafasını sallayarak güldü.
"Sen yemek yap,ben bilmiyorum"
Dudaklarını büzerek gözlerini kırpıştırdığında kafamı salladım.
"Beraber yaparız, onlar uyuduktan sonra"
Elimi kasığına getirip okşadığımda yutkundu, yanakları kızardı ve gözlerini kırpıştırdı.
"Acıtıyo ama"
"Zevk almadın mı?"
Kaşlarımı çatarak kalktığımda kafasını salladı.
"Aldım ama acıdı işte, şeyim"
"Neyin?"
Okadar çok utanmıştı ki bu haline gülmemek için zor durdum, ellerine baktı ve yutlundu.
"Deliğim, acıdı işte"
"Bebeğim normal bir şey bu, çok darsın acıyacak tabi"
"Dar ne demek?"
"Uzun süredir seks yapmadığın için deliğinin genişlemesi biraz zor, deliğin genişlemediği için canın acır"
"Yah yoongi, herşeyi de biliyorsun ama ben hiç seks yapmadım ki"
"Evet, hayalimde az sevişmedik ve ilkini bana vermen.."
Sırıtarak konuştuğumda kafasını eğdi.
"Sapık"
Kahkaha atarak minik bedenini kendime çektim ve bacaklarıma oturttum, kafasını çevirdiğinde çenesini tutarak kendime döndürdüm.
Dudaklarını öperek yanağını okşadım, ellerini omuzlarıma koyarak sıktı, geri çekilerek güzel yüzünü inceledim.
"Hayallerimizi gerçekleştiricez, söz veriyorum bebeğim"
"Bende söz veriyorum, her zaman beraber olucaz ve başarıcaz"
Gözlerim dolduğunda burnumu saçlarına gömdüm.
"Seni seviyorum bebeğim"
"Seni seviyorum"
/+/+/+/
Bu nasıl final, pok gibi :(