Jihyo pastayı getirdiğinde teşekkür ettim, çatal da verdiğinde güldüm.
Gittiğinde içeride kitap okuyan sevgilim'e baktım ve paketi arkama sakladım.
İçeri girdiğimde bana bakmadı, kitap ilgi çekici olmalıydı, masanın yanına giderek paketi ve çatalları koydum.
Kapıyı kapatarak hoseok'un yanında durdum, kitabı elinden alınca bana baktı.
"Yaa yoongi"
Elini tutarak kaldırdım ve öptüm.
"Efendim bebeğim"
"En heyecanlı yerindeydi"
Gülerek beline sarılıp kendime çektim.
"Ama bu gün özel bir gün"
"Özel mi?"
"Unuttun mu cidden?"
"Üzgünüm"
Dudaklarını sarkıtarak konuşunca eğilerek öptüm.
"16 ağustos? Bu gün?"
(Bu tarihi bilmeyen de ne biliyim yaanii)
"Hii beşinci ayımız, özür dilerim yoongi"
"Özür dileme bebeğim, arkanda ki kutuyu aç yeter"
"Yaa of unuttum cidden"
"Hoseok hadi bebeğim, aç o kutuyu"
Kafasını salladı ve masada ki kutuyu açtı, gülerek bana döndü.
"Pasta"
Kafamı salladım ve yanına adımladım.
"Canının çektiğini söyleyince jihyo dan rica ettim"
"Aşkım"
Sıkıca sarıldığında gülerek saçlarını öptüm ve eğilerek kucağıma aldım, yatağa oturdum ve şakağını öptüm.
"Seni bırakmak istemiyorum"
"Bende ama daha altı günümüz var"
"Günler su gibi akıyor ama"
"Olsun, sonunda yine beraber olucaz"
"Bardağın dolu tarafından bakmanı seviyorum"
Güldüğünde gülüşünden öptüm.
"Hadi pastayı ye"
Kalkarak kabı ve çatalları aldı, ortamıza koyduğunda gülerek onu izledim.
İştah ile pastayı yerken beyaz kremayı hep dudaklarına bulaştırmıştı, yutkunarak mırıldanıp yiyişine baktım.
Buna da kalkma be.
Pastayı kenarı çekerek üstüne gittim ve dudaklarını öptüm, elindeki çatalı alarak pastanın üstüne bırakarak dudaklarındaki pasta kremasını temizleyip dilimi dudaklarından sızdırdım, izin verdi ve kollarını boynuma sardı.
Nefessiz kalınca geri çekildi ve yutkundu, dilimi dudaklarında gezdirip geri çekilip oturdum.
Gözlerini kırpıştırıp anlamayarak baktığında güldüm.
"Pasta güzelmiş"
Göz devirip geri yemeye döndüğünde gülerek geri yaslandım, ondan bir hafta nasıl kopacaktım?
/
