Namjoon'a mesaj atarak konumu da göndermiştim.
Bir saat sonra kapı çaldığında jimin açmaya gitti ve içeri üç kişi olarak döndü.
Herkes selamlaştıktan sonra namjoon jin'in yanına oturmuştu, jin'in yanakları kızardığında güldüm ve jungkook'a döndüm.
"Neredeydin sen?"
"Motor aldım"
"Ne zaman?"
"İki saat önce, para biriktirmiştim, miktarı tamamlayınca hemen aldım"
"Hız yapma"
Kafasını salladığında jimin merak ile öne eğildi.
"Bende almayı düşünüyordum da bana biraz bahseder misin?"
Jungkook kabul ederek modelleri anlatmaya başlayınca jimin istediğini aldığını belirten bir gülüş ile jungkook'a yaklaştı.
Taehyung bana eğildi.
"Bu da şeytan ha"
Dediğine güldüğümde jin kalktı.
"Masayı hazırlayayım ben"
Namjoon'da kalkarak güldü.
"Yardım edeyim"
Jin ses çıkartmadığında ilerlediler, taehyung'da kalktı.
"Ben onları dikizliycem"
Kafamı salladığımda gitti, hoseok elimi tutunca öperek ona döndüm, kalktığında bende kalktım, merdivenlere ilerlediğinde beline sarıldım.
Odasına girdik, eğilerek boynunu öptüğümde ellerimi sıktı, öpücüklerim yukarı çıkarak dudaklarını buldu, karşılık verdiğinde ellerini sıktım.
Geri çekildiğinde gülerek ensesini öptüm ve derin bir nefes alarak kokusunu içime depoladım.
Beni çekerek ilerledi ve yatağa getirdi, oturarak onu kucağıma çektim,burnumuzu sürttüm.
"Güzelim"
"Hmm"
"Seni yemek istiyorum"
"Yaa yoongi"
Nazlı ve utanmış sesine gülerek yanaklarını tutarak okşadım.
"Efendim bebeğim"
Gözlerinde ki parıltılar beni tarifi olmayan bir heyecanın, sevginin içine düşürüyordu, dudakları hareket edince yutkundum ve onu dinledim, sesi zayıf çıkıyordu.
"Yorgun hissediyorum"
"Hastaneden yeni çıktın, normal, hadi biraz uzanalım da dinlen"
Kafasını salladığında yatağa uzandık, kollarım arasına aldım minik bedeni ve göğüsüme yaslandırdım.
Kafasını omuzuma yaslayarak gözlerini kapattığında belini okşayarak bende gözlerimi kapadım ve onun kokusunu soluyarak yeniden uykuya hızlı kalp atışlarım ile daldım.
/