8.BÖLÜM ~ YASAK MEYVE ~

869 54 6
                                    

Babam ve annemi ziyaret ettikten bir ton ağladıktan birsürü dua edip onlarla konuştuktan sonra vedalaşıp
Özgürün yanına gitmek için ayaklandım.

Yine ilk tanıştığımız gibi siyah tişörtüyle oturuyordu.
Sessizce arkasından geldim. Benim onu sarhoş etmeme gerek yoktu ki zaten yanında yine geçen seferki gibi viski şişeleri vardı.

Bu sefer geçen sefer aklıma gelmeyen şeyi hatırlayıp Mezar taşına baktım.
'Nazlı Aydın' yazıyordu.

Doğum tarihi 1997 demek benimle yaşıttı .

Ölüm tarihi 2014 yazıyordu . Geçen sene ölmüştü anlaşılan.

Acaba nasıl bir kızdı?

Ya da ablası kardeşi felan olabilir miydi?

Soyadını bile bilmiyordum ki

Niye Mezar taşına resim konulmuyordu sanki.

Yere çöküp yanına oturdum.
Gözlerimi ona diktim. Bana bakmadı acaba yanına oturduğumu anlamadımı?

Bu çocuk gerçekten salaktı

Ya da daha olası bir ihtimal beni tanımamazlıktan geliyordu

"Ne işin var burda"

Sesi öfkeliydi herzamanki gibi,
Onu biraz sakinlestirmeliydim.

"Ben öğreciyim "

Söylediğime tepki vermedi acaba şoka felanmı girdi.

Yada kafasında beni öldürme planları yapıyordu.

"Saçmalama ve git burdan"

Bravo bana şimdi daha çok sinirlenmisti.

Böyle bağırınca birden hulk'a dönüşecek sandım.

"Şey ben seni sinirlendirmek istememiştim sen üzgünsen bende Üzgünüm, senin Sevgilin öldüyse benim de annem ve babam öldü .
Ve buraya gelmeden önce onların yanındaydım. Seni görünce geldim.
Belki konuşuruz dertleşiriz diye ben seni anlamıyorum belki ama anlamaya çalışıyorum . Ne olur sende beni anlamaya çalış "

Hiçbirşey söylememişti.
Bari bişe deseydi ya çenem ağrıdı konuşmaktan resmen.

Sevgili dediğimde inkar etmediğine göre ölen sevgilisiydi.

Yanına eğildim ve içki şişesine uzanırken burnuma o keskin koku çarptı. Çok güzel kokuyordu.

Hipnotize eden kokuyu son kez içime çekip Içki şişesini elime aldım ve doğruldum onun elindeki şişeyle tokuşturdum.

Şaşırarak bir bana birde elimdeki şişeye baktı.

Onu ilk gördüğümde saçma diye düşündüğüm şeyi şimdi ben yapıyordum .

Bildiğin Mezarda içki içiyordum.

" Dertleşiriz diye şeyetmiştim ben bende hep buraya gelir içerimde "

Sonra kendim bile inanmadığım şeye güldüm ama o hala o sert bakışlarıyla bana bakıyordu çenesinde ki kaslar sürekli kasılıyordu sanki bişeyler konuşup dertleşmek istiyordu .

Ya da ben uyduruyordum.

şişeyi tepeme diktim. Birden Öksürmeye başladım . Tadı çok kötüydü ve birden dikince nefes alamamıştım ben meyvesuyu içemekten gayet mutluydum ama şu merakım yüzünden başıma gelmeyen yoktu. Özgürse yardım etmeyi boşver bana bakmıyordu bile sonunda Öksürmeyi bıraktığımda kafasını bana çevirdi.

"Sürekli yalan söylüyorsun"

Söylediklerine herzamanki gibi Kızarıp bozardım eteğimle oynamaya başladım.

PİNOKYOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin