Romeo ile Jüliyet kimdi ki bizim aşkımızın yanında . Yani benim aşkımın yanında. Bunca zamandır Çağlar'a karşı derin duygular besliyordum ama sadece hayaldeydi Çağlar Özgür ise hayallerimden de güzel bir gercek olmuştu.
Çağlar beni farketsin diye Özgür'le takılırken ben Özgür'ü farketmiştim.
Kuru betona oturmaktan heryerim tutulmuştu.
Az önce ki güzel laflarımın ardından Özgürün git artık deyişine gurur yapmıştım ve kapıyı çarpıp kapının önüne oturmuştum.
Niye gurur yapıyorsam sanki simdi ne güzel içerde oturuyor olucaktım karnımda tok olucaktı belki ..
Bu yaptığı ayıpdı ama gercekten görür o gününü .
Ayağa kalktım çantamdan telefonumu çıkardım.
✉"Özgür yetiş arabanı çiziyorlar"
Dedikten sonra en az onun kadar mükemmel arabasının yanına gittim.
Çantamdan anahtarı çıkardım. Ohho görur o simdi gününü
Özgür hala dışarı çıkmamıştı . Acaba bu devasa Bugatti onun için bu kadar değersizmiydi ?Şahsen benim olsa içinden çıkmazdım.
Sonunda kapıdan göründü. Tabi görünecekti kimse Bugattisini çizilmesine bişey demicek kadar salak olamazdı.
Gözünü benden ayırmadan yanıma geldi.
"Bravo çok komiksin "
Kendimi alkışlamayı düsünsemde faaliyete geçirmedim.
"Öyleyimdir de şuan şaka yapmıyorum beni gecenin bu vakti dısarda bıraktın çok kırıldım sana doğrusu kırılıncada ben hep bugatti çizerimde"
"Miray saçmalamayı kes ve gel buraya bırak onu "
Güldüm ama karşılıksız oldu . Onun değer verdiği şey ellerimin altındaydı
Suan gayet ciddi duruyordu. Benim gülmem onu daha da sinir ediyordu."Mirayy"
"Efendim duyamadım benden mi hoşlanıyorsun "
Çatık kaşları beni dövecek gibi olsada mutluydum.
"Evine mi çağırıyorsun bilmem ki gelsemmi ?"
"Saçmalama"
Zaten şaka yapıyordum. Amacım sadece onu korkutmaktı Bugattiyi çizmeyecektim elbette. Ama Özgür ciddiye almıştı . Bunu yapacak kadar deli olduğumu kanıtlamıştım anlaşılan.
Diğer elimi tutup beni kendine çekti. Eğilmiş yüzü yüzüme o kadar yakındı ki burunlarımız çarpışacaktı nerdeyse.
"Yapma dediğim seylere bayılıyorsun"
"Sey evet bayılıcam galiba yani şey şaka yaptım evet senin sinir etmek güzel "
Utandım. Ve kızardım .
"Uslu dur"
Elma kokukusu burnuma geldi. Tam o sırada karnım guruldadı. Inanmıyorum ya tam zamanıydı gerçekten
"Pekala "
Elimi bırakıp evine doğru yürürken arkasından koştum ve sırtına atladım.
"Ben de eve gelicem "
Beni sırtından kucağına çekti
"Çok istiyorsun demek"
Kapıdan içeri girerken ne söylediğini anlamamıştım. Ama korkutmuştu bu kelimeler beni
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİNOKYO
Teen FictionAşk neydi? Keşftmekti bence bilmediğin bir yolda derinlere inmekti.. Tam da şuan onun gözlerindeki kayboluşumdu O kelimeyi sevmesemde bana" pinokyo" deyişiydi .