Ah kalbim ben senden çok çektim vallahi nedir bu halim valla sen delisin delisin olmaz ki böyle çarpılmaz ki çıldırmışsın sanki valla sen delisin ..
Burnumu dolduran o muhteşem koku kafamı çevirmemle yan profilden o muheşem yüzünü gördüm oda benim gibi gözlerini kapamış yanıma çimlere uzanmıştı sanki .
Yok artık hayal görüyordum herhalde, kafamı tekrar sola çevirip gökyüzünü seyrettim . Şuan burada olması sadece bir hayaldi . Gerçek olamayacak kadar güzel.. Kendimi müziğe tekrar verdim.Gözlerimi kapadım.Ne olmuş ki ilk gördüysen onu
Ömründe ilk gördüğün erkek omu
Aman sus duymasınlar sesini
Kalbimden koparıp atarım seniLay lay lay delisin delisin
Kokusu hala burnumdaydı. Aklımla burnum çelişiyordu . Bu saatte burda birde yanımda çimlerde benimle yatan bir özgür.. Aklım galipti tabiki kaç gündür ne okula geliyordu ne de evinde buldum onu ,en son on gün önce evinde görmüştüm onu çaresizce aramayıda bırakmıştım . Burnumda tütüyordu özlemiştim fazlasıyla kalbim bana oyun oynuyrdu ama yanımda olamazdı ,ama bu koku..
Şansımı tekrar deneyip kafamı tekrar sağa yatırmamla burun buruna geldik. Koku daha da yakındı artık büyülenmiştim. Evet evet bu oydu. Şuan bayılmama neden olacak yakınlıkta yanımda yatıyordu. Gözüme sanki annenin çocuğunu seyrettigi gibi şefkatle bakıyordu. Ben nefesim kesilmişçesine onu izlerken daha da yaklaşıp burnunu burnuma sürttü . Tüm bunlar olurken gözüm kapalı bir şekilde ondan bir sonraki hamleyi bekledim. Dudakları dudağımdan kayıp çenemi öptü sonra dudakları boynuma kaydı uzamış olan sakalları boynumudan geçerken gıdıklandırıyordu. Kokumu çeker gibi derin bir nefes alıp geri çekildi .
Parmaklarımla yüzüne dokundum. Parmaklarım yüzünün heryerini keşfe çıkmıştı sanki . Her bir ayrıntısını yaķından izleyip her yerinde gezdiler . O yumşak yanaklarına dokundukça onu ne kadar özlediğimi farkettim istemsizce gözlerim doldu . Bana hiç haber vermeden gittiği için içime dolan öfkem kalmamıştı sanki ona dokununca nötürlenmiştim. Ama içim bir buruktu hala o gidince sanki birkez daha öksüz kalmıştım . Ellerim dudaklarında durdular parmakalarımı cenesine indirip dudaklarına bir buse kondurdum. Artık dayanamayan gözyaşım busemle onun yüzüne iniverdi. Geriçekildim. Hislerim karmakarışıktı
Onu deli gibi özlediğim bağrıma basmak istediğim halde doğrulup ayağa kalktım. Yüzüne bakmamaya gayret göstererek çantamı uzanıp çimlerden aldım. Arkamı döndüm . Kulaklığı tekrar taktım artık özgürce gözyaşlarım akabilirlerdi, o gelmişti artık.Parkı tam çıkarken dayanamayıp arkamı döndüm. Sigara yakmıştı. Ama etrafı izlemeden gözlerini yummuş bir şekilde dumanını üflüyordu .Bu tehlikeli ama masum görüntüsünü bile özlemiştim.
Hayır hayır böyle gidemezdim hiçbirşey sormadan ,hem şimdi okuldan kaçıp bu parka gelmiştim. Okula gidip ne yapacaktım ki ? Onunla konuşup yüzleşmem lazımdı. Gururlu olmak bana göre değildi ben yüzsüzdüm ki birkere ona beni bırakıp giteminin hesabını sormalıydım.
Özgür'e doğru adımlarımı atmaya koyuldum. Oda beni farketti tepkisizce beni izliyordu sigarasını söndürüp yan tarafındaki çöpe izmaritini fırlattıp ayağa kalktı. Bende yanında bitmiştim.
Önce tepkisiz yüzüne bakıp sinirli bir bakış attım . Ama o gözlere bakarak konuşmak oscarlik birperformans gerektirecekti bense amatör bir oyuncu olaraktan kafamı yere eğip çimlerele bakışmanın daha doğru olduğunu düşündüm.
"Acaba ne zaman bana haber vermeyi düşünüyordun ha aklım çıktı özgür "
Sonra parktaki salıncaktaki çocuğu gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİNOKYO
Teen FictionAşk neydi? Keşftmekti bence bilmediğin bir yolda derinlere inmekti.. Tam da şuan onun gözlerindeki kayboluşumdu O kelimeyi sevmesemde bana" pinokyo" deyişiydi .