5. ÜST ÜSTE YALANLAR SİLSİLESİ

885 102 11
                                    




Instagram/ bermevina
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım🤍
İyi okumalar!

Secrets, The Weeknd ♪


Aklımı karıştırıyordu. O aklımı almak bullak ediyordu. Tanışalı yalnızca bir kaç gün olmuştu ve ben şimdiden saçma sapan fikirlere kapılmaya başlamıştım. Sefil haldeydim. Altımdaki tayt yırtıktı. Üzerimdeki siyah bluz da öyle. Giyecek bir şeyler bulmam gerekiyordu, fakat içerideki şahsiyetin yüzüne bakmak, şu an istediğim son şeydi.

Çünkü her seferinde, utançtan kıp kırmızı kesilmeme neden oluyordu. Söylediği şeyler yüzünden yakında vücudumun alev alıp kül olabileceğini düşünmeye başlıyordum. Çünkü vücudumun ona karşı verdiği tepki, hiç de bana yardımcı olmuyordu.

Yaman'dan gidip kıyafet isteyemezdim. Zaten yeterince üzgün görünüyordu ve...

Zara'yla artık ne oluyorsa bölmek istemiyordum. Aralarındaki durum yeterince karışık görünüyordu.

Midem kendini hatırlatmak istercesine guruldadığında, oflayarak etrafıma bakındım. Yaman bir saat kadar önce, yemek yapmıyor muydu? Neredeydi bu yemek?

Ocağın üzerinde duran tencereyi, yiyecek bir şeyler bulma umuduyla açtım. Tencere boştu, fakat kesinlike için de bir şeyler pişmiş olmalıydı ki, salça ve yağ izleri vardı.

Mutfaktan nefes vererek çıkarak, Yaman'ın dinlenebileceğimi söylediği odaya gidecektim ki, güzel bir yemek kokusu burnuma doldu.

Merdivenlerden geri inerek, salon kapısının önünde durdum. Koltuğa oturmuş, telefonuyla ilgilenirken, bir yandan da domatesli makarna olduğunu düşündüğüm bir şey yiyordu elindeki tabaktan.

Karnım kokuya dayanamayarak isyan ederek guruldadığında, kafasını çevirip bana baktı. Neden her seferinde sınırlarına girdiğimde, utançtan yerin dibine girmek isteyeceğim şeyler oluyordu?

Yüz ifademi düzelterek, boğazımı temizledim.  "Şey, telefonum nerde?" Beni ve üzerimdekileri süzdü. Aklından ne geçtiyse ayağa kalkarak, konuştu. "Araba da kalmıştır." Pantolonunun cebinden bir şey çıkarıp bana doğru fırlattığında, havada yakalayarak gözlerimle inceledim.

Anahtar, arabasının anahtarı. "Gidip alabilirsin."  Bu kadar nazik olmasına şaşırarak, dediğini yaparak evden çıkıp, kapıyı aralık bırakarak arabasına adımladım.

Evin hemen önünde duran Jeep'in kilidini açtım. Mercedes yanmıştı ve şimdide bu mu çıkmıştı? Kaç tane arabası vardı bu adamın?

Ön yolcu koltuğunun kapısını açarak, siyah çantamı içeriden almak için eğildiğimde, dikkatimi çeken şey, arabaya sinen kokusu oldu. Bu kokunun kaynağının bana yaklaşmasıda, uzaklaşmasıda, benim yararıma olmuyordu.

Daha fazla kokusuna maruz kalıp mayışmadan kapıyı kapattım. Evin kapısına adımlayarak, kapıyı açıp, eve girdiğimde, kafama fırlatılan kumaş parçalarıyla anlık olarak afalladım.

Sinirle yüzümdeki kıyafetleri çekerek, suratına baktım. "Kafayı mı yedin?" Merdivenlerden inmiş olmalıydı ki, merdivenin tam önün de dikiliyordu. "Cık, henüz değil." Alayla konuşarak, kalktığı koltuğa geri oturdu.

Açık olan ağzımı kapatarak, ona ters bakışlarımı gönderdim. O ise bana bakmadan, telefonuyla ilgilenmeye başlamıştı bile. Çantamı tekli koltuğa bırakarak, ona bakmadan, giyinmek için üst kata çıktım.

MİNTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin