12. SIĞ SULAR, DERİN KORKULAR

590 74 4
                                    




Instagram/ bermevina
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım🤍
İyi okumalar!

♪ butterflies, Isabel LaRosa



Akşama doğru, üzerimde bir soğukluk hissederek gözlerimi açtım. Bu soğukluğun sebebi, odamda açık bıraktığım camımdı. Islak saçla yattığım için, boğazımda hafif bir ağrı vardı.

Yataktan çıkarak, uyku mahmurluğuyla merdivenlerden aşağı indim. Babam salonda oturmuş, televizyonun karşısında uyuya kalmıştı.

Ses çıkarmadan mutfağa girerek buzdolabını açtım. Sürahiyi alarak, raftaki bardaklardan birine soğuk suyu doldurdum. Suyu kafama dikerek, çıplak ayaklarla geri üst kata, odama çıktım.

Telefonumu alarak, yatağın üzerinde bağdaş kurdum. Zara, Yaman ve bir kaç arkadaşıyla sahile gideceğini, benim de istersem gelebileceğimi söyleyen bir mesaj atmıştı.

Sonra dört kere aramış, ben açmayınca da uzun bir mesajla bana sövmüştü.

Zara'yı geri aradığımda, üçüncü çalışta açtı. Kulağıma dolan ilk şey, kahkahası oldu. "Alo?" Kelimeyi uzatarak söylemişti. Sarhoş olmuş muydu şimdiden? Saat daha altı buçuktu! Ve biz dün epey bir dağıtmıştık. Ne ara kendine gelmişti de tekrardan içiyordu?

"Aramışsın, uyuyordum." Zara bir kez daha gülerek, cevap verdi. "Süper, eee geliyorsun herhalde aradığına göre." Gülerek saçlarımı kulaklarımın arkasına attım. "Bilemedim, kim kimsiniz?"

Nefes vererek, başka birine cevap verdikten sonra konuştu. "Helin, Yaman, Mahir, Kaya falan." Son söylediği ismin yabancılığıyla kaşlarımı çattım. "Kaya mı? Kaya kimdi ya?" Gülerek beni yanıtladı. "Boşver sen gel, tanışırsınız."

Alt dudağımı çekiştirerek yataktan kalktım. "Zara bilmiyorum ben..." Cümlemi tamamlama izin vermeden konuştu. "Geliyorsun, sahilde görüşürüz!" Dedikten sonra, telefonu suratıma kapattı. Çatık kaşlarla telefonu kulağımdan çektim.

Mahir'i son yaşananlardan sonra hiç görmemiştim. Gitmek istiyordum ama aramızda garip bir mesafe oluşma düşüncesi, beni tereddütte bırakıyordu.

Oflayarak, dolabımın kapaklarını açıp, ellerimi belime koydum. Hava biraz serindi ve orası deniz kenarıydı, bu yüzden kesinlikle hırka alacaktım.

İçime askılı siyah, göbeği açık bir bluz, altıma da kot şortumu geçirerek, aynada kendimi inceledim. Kombinim bu kadar hızlı olmasına karşın, gayet başarılıydı.

Aynalı makyaj masamın önünde durarak, kiraz rengi rujumu dudaklarıma sürdüm. Çok hafif kahverengi rimelimi sürüp, dolabımdan örgü krem rengi hırkamı yanıma aldıktan sonra, hazırdım.

Telefonumu kotumun cebine koyarak alt kata indim. Babam halen uyuyordu, bu yüzden onu uyandırmamaya çalışarak, siyah parmak arası terliklerimi giyerek evden çıktım. Mesajlar kısmından babama, Zara ile sahile gittiğimden, geç kalmayacağındam bahseden bir mesaj atmıştım.

Ben çıktıktan beş dakika sonra, güneş batmaya başlamıştı. Çoktan yürüyerek deniz kenarına yaklaşmıştım bile. Sahile çok yakın olan, tanıdık bir tekel bayiye girdim. Gözlerim aradığı kişiyi bulduğunda, adımlarım yanına yaklaştı. "Korhan?" Arkasını dönerek, kocaman olmuş gözleriyle bana baktı. "Lali?"

Gülümseyerek bana sarıldığında, elllerim omzunu pat patladı. Geri çekilerek koluna vurdum. "Üniversite aldı başını gidiyor herhalde... yaz olmasa yüzünü göreceğimiz yok." Dudaklarını birbirine bastırarak, gözlerini kaçırdı. "Üniversite sardı, diyelim biz ona."

MİNTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin