32. KANATLARI KIRIK KELEBEKLER

62 5 2
                                    





Instagram/ bermevina
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım🤍
İyi okumalar!

♪Do I Wanna Know?, Arctic Monkeys



Burnumun ucu, soğuk esen dondurucu rüzgardan, uyuşmuştu. Ceketimi vücuduma daha sıkı sararak adımlarımı hızlandırdım. Evime varır varmaz, adımlarım beni banyoya yönlendirdi. Sıcak suyu açarak altına girdiğimde, uyuşan vücudumun yavaş yavaş gevşediğini hissediyordum. İlaçlarımı henüz içmediğimden kalp çarpıntım devam ediyordu. Ellerimle saçlarımı yüzümden çekerek, geriye doğru ittim. Ilık aldığım duştan uyuklar halde çıktığımda, vücudumu hızlıca beyaz bir havluya sararak aşağıya indim. Ben mutfakta kendime, ilacımla beraber içmek için bir bardak su dolduruyorken, kapım yumruklandı. İlaçlarımı mideye gönderdikten sonra, bir kaç kez daha yutkunarak, refleks olarak ellerimle kollarımı sardım. Titreyen vücudum ile yalın ayak mutfaktan çıktım. Kahretsin, çenem titriyordu.

Kapının tam önüne gelerek, kapıyı yumruklayan kişinin ses vermesini bekledim çünkü delikten bakmaya korkuyordum.
"Lalin! Benim." Tanıdık ses kulaklarıma dolduğunda avucuma batırdığım tırnaklarımı rahat bırakarak kapıyı açtım. Mahir'in endişeli bakışları, çıplak bacaklarımdan yukarıya tırmandı. Lacivertleri gözlerimle buluştuğunda, yutkundu. Tek adımda beni kendine çekip kollarının arasına aldığında, nefesimi tuttum. "Neden yaptın bunu?" Kulağımı okşayan kısık sesi acı çeker gibiydi. Benim için endişelenmiş olmalıydı.

Boşta kalan ellerimi, beni saran kollarına yerleştirdim. Geri çekilirse, havlum yere düşebilirdi. "Ödümü kopardın. Zara arabamı alıp çıktığını söylediğinde-" Hafifçe geri çekilerek onunla yüz yüze gelip, dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Anlık olarak afallasada, vücudunu gevşetip iç çekerken, o da beni öptü. Geri çekildiğinde, itiraz edercesine mırıldandım. "Ölümüm senin elinden olacak Kedi Göz." Ufak bir tebessüm dudaklarımı ele geçirdi. Bana öyle seslenmeyeli uzun zaman oluyordu. "Bunu duymayı özlemişim." Dudaklarımı dilimle ıslattığımda, bakışları orayı yakıyordu sanki. "Bir daha bana haber vermeden çekip gitmeyeceksin, anlaşıldı mı?" Belimdeki eli yavaşça aşağı inerek kalçamı buldu. Eli hafifçe sıkılaştığında, dudaklarımın arasından bir nefes kaçtı. Cevap vermek yerine yalnızca başımı salladım ama ağzım aksini söyledi. "Bunu düşüneceğim." İki eliyle beni kalçalarımdan tutarak kucağına aldığında, vücuduma sarılı olan havlunun düşmesi an meselesiydi. Beni taşıyarak, mutfak tezgahının üzerine bıraktığında, kalbimin sesi dışardan duyulacak kadar yüksekti.

İçtiğim ilaçlara yazık olmuştu.

"Düşüneceksin, öyle mi?" Dudaklarımız o kadar yakındı ki, beni öpecek sandım ama dudakları dudaklarımı es geçerek kulağımın hemen altındaki hassas noktayı buldu. İnlemeyle mırıltı arası bir ses çıkarırken, ellerimle saçlarını tutmak istedim ama elleriyle, ellerimi iki yandan tezgaha sabitledi. "Düşünmende yardımcı olayım, o halde." Bir saniye sonra beyaz havlu yerdeydi. Gözleri vücudumu tararken, içimde büyüyen arzu kasıklarımı yakıyordu. Öpücükleri göğsülerimden başlayarak, yavaş yavaş aşağıya doğru indi. Dudakları bacaklarımın içlerinde oyalanırken, bir eli göğsümle ilgileniyordu. Sıcak nefesi oraya çarparken nefes almak imkansız gibiydi. Bunu bu durumda yapmamız ne kadar doğruydu bilmiyordum ama düşünme yetimi kaybetmiş gibiydim.

Dudakları orayı bularak öptüğünde, inleyerek yalnızca adını söyleyebildim. "Mahir..." Bu sefer ellerimle saçlarını tutmama izin verdi. Benim onu yönlendirmeme gerek bile kalmadan, baskıyı giderek arttırdı. "Lütfen, Mahir." Talimatımla elini göğsümden çekerek yavaşça aşağıya doğru indirdi. Orada daireler çizmeye başladığında daha fazlasına gücüm kalmadı. Saçlarına sımsıkı tuturken, sırtım yay gibi gerildi ve masa ile buluştu. Ben nefes nefese onu izliyorken, önce ceketini sonra tişörtünü çıkardı. Sıra pantolonuna geldiğinde, çıkarmadan önce beni bacaklarımın yanlarından tutarak öne çekti. "Seninle işimin bittiğini düşünmedin değil mi?" Aman tanrım. Vücudum jöle gibi olduğundan hareket etmeye bile mecalim yoktu. Ben onu izlerken pantolonu ve sonra iç çamaşırı yeri boyladı. İlk hamlesi ile aldığım nefes boğazıma takıldı. Ellerimle sırtını tutmaya çalıştım ama izin vermeyerek beni bileklerimden masaya sabitledi. Uyuz.

MİNTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin