Bazı insanlarla iki kere tanışırsın. Ben tanıştım. Ben beni sevmeyen kişiyle hayatımı paylaştım. Cenaze taşımak gibi ölü ruh taşıyordum artık bedenimde. Değer verdiğin kişiden darbe yiyince bir garip oluyormuş insan.
Beni öldürmek istiyormuş.
Bir küçük kız çocuğu gibi ağlayıp bağırmak istiyordum.
Küçükken oyuncaklarınızı alırlarya ellerinizden öyle hissettim. Tek arkadaşım benim katilimmiş.
Bana söz vermişti.
Seni hiçbir zaman bırakmıycam demişti dedi sadece dedi. Sadece sözde kaldı.Her gün bir yalandan ibaret. Ancak yavaşça boğuluyordum. İşte bu yalan değil.
Ama ben bu durumdada güçlü kalıcam. Ağlamıycam. Alıştım artık yalanlara,bırakıp gitmelere.Herşeye alışıyorsun. Ben bunada alışıcam. Her ne kadar alışmak istemesemde..
Gökçe kan çanağı olmuş gözleriyle silahı bana doğrultmuştu.
Dışarıdan kapının anahtarla açılma sesi geliyordu. Ama umursamadı göz bebeklerini benden çekmedi. Silahı tutam eli titriyordu. Saçları yüzüne gelmişti. Ruhsuz gibiydi.O beni karşısına aldıya,ben bu saatten sonra ölsem kime ne?
Kapının sertçe açılmasıyla gözler kapıya döndü. Berat gelmişti.Elindeki silahla hiç vakit kaybetmeden gökçeyi omzundan vurdu. Hemde biç düşünmeden.
"Ahh" gökçe elindeki silahı yere atıp sağ omzunu sol eliyle baskı yapmaya başladı. "Lan şerefsiz napıyorsun?"
Elini sağ omzundan çekip avucundaki kana baktı. Fazla kan akıyordu.Eğer bu omzundan vurulması bir veya iki saat önce olsaydı şuan ağlamaktan gebermiştim herelde. Canım acırdı çünkü. Ama şimdi acımadı.
"Asıl sen ne yaptığını zannediyorsun!"
diye çıkıştı berat.Berat vakit kaybetmeden gökçenin kolundam tutup onu çekiştirmeye başladı."bırak! Manyak mısın nereye götürüyorsun?" diye itiraz etti.
Berat gökçeye cevap bile vermeden onu evden sürükleyerek çıkardı.
Kartal bedenini bana döndürüp elleriyle yüzümü avuçladı.
"İyi misin?" Kafamı olumsuz anlamda salladım. Hızlıca boynumdan tutup kafamı göğsüne yasladı."Belki böyle durmak iyi gelir. Ağlayabilirsin. Neden ağladın diye sormam sana, soramam." Elleriyle saç tellerimi teker teker okşadı. Arada başıma öpücükler konduruyordu.
"Eğer bu yakınlıktan r-rahatsız olduysan eğer geri çekileb-" adımlarını geriye doğru atıcakken ayak parmaklarımın üzerinde yükselip kollarımı boynuna sardım. Sıkıca sarıldım ona. Gözyaşlarım boynuna geliyordu. Onun teniyle karışıyordu.
Elleri belimi buldu ve güçlü kollarıyla sıkıca sarmaladı bedenimi. Benim kalbimi kırmıştı ama benim canım yanarken benim yanımda bana destek çıkıyordu.
O da bırakmamıştı beni tek başıma.
Eğer biraz daha bu şekilde durursak benim ağlamam daha çok şiddetleneceği için yavaş yavaş geri çekildim.Burnumu çekip ellerimle göz yaşlarımı sildim. "Biraz konuşmak istermisin?belki rahatlarsın"
"Olur" gülümseyip çatı katı yolunu gösterdi. Bizi direkt yukarıda yıldızlar karşıladı.
Temiz hava kokusunu ciğerlerime doldurdum. Gözlerimi kapatıp bir süre öyle kaldım.
Göz kapaklarımı açtığımda kartal'ı bana bakarken yakaladım. Önümden geçip koltuğa oturdu. Eliyle oturduğu koltuğu pat patlayıp yanına çağırdı.
Kartalın yanına doğru adımlayıp koltuğa oturdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ SENARYO
RomanceHer şey bir cinayette başlar. Doğanın çocukluk travmaları,babasından gördüğü psikolojik şiddet ve cinsel şiddet. Diğer tarafta ise doğanın babasının sağ kolu aynı zamanda da doğanın başkomiserinin oğlu kartal kırca. Yalanlar,cinayetler,yakılan hayal...