10. BÖLÜMOy ve yorum hatırlatma saatimiz gelmiş 🦭
🦭🦭🦭
Melisa'nın Bakış Açısından"Sanırım başardım." Diye mırıldanarak kasvetli koridorlarda kendi başıma yürümeye başladım.
Pangea'ya gelmiştim.
Fiziksel olarak buraya gelmemiş olsam bile rüyalar aracılığıyla kendi anılarımda geziyordum.
Hangi anıda olduğumun farkında olmadan sadece yürüdüm. Eter kullanıcısı ile ilgili bir ipucu arıyordum.
Bunun için anılarımda gezmekten daha iyi bir yol olamazdı.
"Rezef'in dekorasyon zevki de en az kendisi kadar kötü." Diye şikâyet ederek yürümeye devam ettim.
Kendisini vampir sanıyor olabilir miydi?
Kendi odamın önüne kadar geldim. İçeriden bazı sesler duydum.
Normalde umursamadan geçerdim ama Çağatay'ın sesini duyunca durmak istedim. Belki ona karşı bir koz bulabilirdim.
Kapının içinden sanki yokmuşum gibi geçtim. Rüyalarda olmanın en iyi yanı buydu. Mekânı da bozabiliyordun.
Masanın başında kendimi ve hemen karşımda oturan Çağatay'ı gördüm.
Yanlarına yaklaştım. İçimde sebepsiz bir burukluk vardı. Hevesli hevesli oturup Çağatay ile konuşan kendime üzülmüştüm.
Çağatay'a güvenen kendime üzülmüştüm.
Anıdaki Melisa, "Rezef ile konuşsan." Dedi. Çağatay'a döndü. "Birkaç saatliğine dışarıya çıkabilsem?" dedi.
Çağatay, "Bunun mümkün olmadığını biliyorsun." Dedi.
Elbette dışarı çıkmam mümkün değildi çünkü ailem dışarıda deli gibi beni arıyordu.
"Anlamıyorum. Neden çıkmama izin verilmiyor?"
Çağatay, samimi bir şekilde "Ailen seni öldürmeye çalışıyor. Rezef sadece seni korumaya çalışıyor." Dedi.
Yalandı. Ağzından tek bir doğru söz çıkmıyordu.
Şu an bu anıyı izlemek bana acı veriyordu ama izlemeye devam ettim. Çağatay'a olan öfkemi tazelemek için buna devam ettim.
"Biliyorum..."
Çağatay, "Ama senin için Rezef ile konuşmayı deneyeceğim." Diyerek ayağa kalktı.
Kendime baktığımda gözlerimin parladığını gördüm. Heyecanla ayağa kalktı.
İçim buruktu. Neler olacağını hatırlıyordum. Bugün öyle şeyler yaşanacaktı ki hayatımın ikinci dönüm noktası olacaktı.
Çağatay odadan çıktıktan bir süre sonra Melisa da odadan çıktı. Şu an kendimi izliyor olmak tuhaftı.
Çağatay'ı takip ediyordu.
Nereye gideceğini bildiğim için hiç beklemeden Rezef'in odasına gittim.
Bir kez daha duymak istiyordum. Sonrasında olacakları görmek istemesem bile bu konuşmayı duymak istiyordum.
Diğer Melisa da geldi ve Rezef'in kapısının önünde durdu. Tam kapıyı açacaktı ki içerideki konuşma seslerini duyduğu için eli kapı kolunda kaldı.
Önceki hayatımda hiç içeriye girmediğim için kapının diğer tarafına geçemiyordum mecburen kapının dışından dinlemek zorunda kaldım.
Çağatay, kapının arkasından "Sürekli soru soruyor. Tutamıyorum diyorum." Dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beşler Kehaneti
Fantasíaİlk hayatlarında düşman olan ikiz kardeşlerin hikayesi. 2. Kitap. İhanet. Şu an içimdeki en yoğun duyguydu. Her gece kâbuslarla uyanmama sebep olan ve hayatımı mahveden adam karşımda duruyordu. Tam her şeyi düzelttiğimi düşünürken hiçbir şeyin kont...