6.Bölüm

411 35 4
                                    

" Her şeyi mahvettin "

Elini çektiği gibi arkamı döndüm ve öfke dolu gözlerle ona baktım

" Ne yaptığını sanıyorsun sen "

" Asıl sen ne yaptığını sanıyorsun, seni işime karışmaman konusunda uyarmıştım "

Gözlerinden alev çıkıyordu. Doğru, işine karışmamam konusunda beni uyarmıştı ama bilmediği bir şey vardı ki benim tuzak kurduğu kişiler için yapamayacağım hiç bir şey yoktu

" Kabul ettiğimi hatırlamıyorum "

" Bana bak bir daha işime karışırsan senin için de o çok kıymetli arkadaşların içinde hiç iyi olmaz "

" Bunu anlaşmamıza ihanet edip benden gizli tuzak kurmadan önce düşünecektin "

Üzerime doğru yürüyerek konuştu

" Sen önce şu iki yüzlülüğü bırakta hangi saftaysan ona göre hareket et "

" Ben zaten bulunduğum safa göre hareket ediyorum, burda iki yüzlülük yapan sensin. Eğer bir daha böyle bir şey yaparsan asıl ben o zaman olacaklardan sorumlu olmam "

" Öyle mi küçük hanım, naparsın mesela? "

" Emin ol yapacaklarım, düşünebileceğinden bile daha beter olur "

Kolumu tutarak sıktı ve öfkeyle bağırmaya başladı

" Sen beni tehdit mi ediyorsun? Herhalde bulunduğun yerin farkında degilsin sen, yoksa böyle cüretkar konuşamazdın "

Kolumu çekerek geriye ittim ve tekrar konuşmaya başladım

" Ben bulunduğum yerin farkındayım ama sen yaptıklarının farkında değilsin herhalde, yoksa böyle aptal bir tuzakla İskender'i alt edeceğini düşünmen için önce beynini eline alman lazımdı "

Son sözlerimi de söyleyip burdan defolup gitsem iyi olacaktı

" Ayrıca ben tehdit etmem, direk icraate dökerim. Sen bir daha benden habersiz bir şey yapmayacaksan eğer bende sana böyle sürprizlerle cevap vermem, anlıyor musun? "

Onu geride bıraktığımda öfkeyle soluyordu. Peşimden gelmemişti ve eğer onu birazcık tanıyorsam benden intikamını alacağına dair bahse bile girerdim

~=~

" İskender "

" İskender "

" İskender "

Noluyo ya?

" Ha, noldu "

" Kime diyorum ben "

" Kusura bakma ya dalmışım "

" Farkettim daldığını, neye daldın? "

" Ha hiç ya öylesine gökyüzüne dalmışım "

Yanıma gelip bağdaş kuran Sinan'a baktım ve asıl hesap vaktimin şimdi geldiğini anladım. Çünkü onu biraz tanıyorsam bu gece ağzımdan laf almadan gitmeyecekti

" Hıhım kesin öylesinedir "

" Sinan hiç uzatmayalım bence, ne konuşacaksak açık açık konuşalım hiç uzatacak halim yok "

" Peki tamam "

Derin bir nefes aldı. Galiba o da nasıl konuşacağını bilmiyordu

" Bugün neler oldu "

" Sinan anlattım ya, gittiğimde adamlarla- "

" İskender ben ondan bahsetmiyorum, Asya'dan bahsediyorum "

" Asya derken "

" İskender lafı uzatmayalım demi, ben Asya'nın geldiğini biliyorum. Diğerlerini kandırmış olabilirsin ama ben kanmadım "

" Doğru, senin gözünden bişey kaçmaz "

" Bunu anladığın iyi oldu, şimdi en baştan her şeyi anlat bana "

İçimi korkunç bir ağlama isteği dolmuştu. Galiba bende dolmuştum ve biriyle konuşmaya ihtiyacım vardı

" Peki, anlatacağım ama aramızda tamam mı? "

" Söz veriyorum, aramızda "

Elini omzuma atarak bana güven vermek adına gülümsedi. Bende o güvene dayanarak başladım dökmeye içimi

" Konuma gittiğimde tuzakla karşılaştım. O tuzağı kim kurdu nasıl kurdu bilmiyordum, tek bildiğim onlara iyi bir ders vermem gerektiğiydi ki iyide gidiyordum. Ta ki tökezleyip berbat bir hale düştüğüm ana kadar... Beni kurtarışı, adamları dövüşü, telaşla yanıma gelip nasıl olduğumu sorması, benim sanki hiç bişey olmamış gibi ona sarılmam... "

Anlatırken boğazım düğümlenmişti. Bu sefer ne ben o düğümü yutabilmiştim, ne de o gitmek bilmişti

" Bütün kızgınlığım, kırgınlığım, öfkem, merakım hepsi geçmişti bir anlığına. Sanki hep yanımdaymış gibiydi, sanki 2 yıldır giden o değilmiş gibi hissettirmişti. Çok garipti Sinan, ben şimdiye kadar hep hesap soracağımı, öfkemden dolup taşacağımı düşünürken, ruhumu bu kadar sakin hissettirmesi çok garipti "

Biraz düşünmüş gibi yaparak devam ettim

" Ona hesap sordum ama ağzından tek kelime alamadım. Çok çabaladım ama bana verecek bir cevap, kalbimi tatmin edebilecek tek kelime çıkmadı ağzından. Sizin sesinizi duyunca da yüzleşmeye hazır olmadığını söyleyerek gitti "

" Onu özledim İskender, onu çok özledim ve bir kez olsun görmek için yapamayacağım hiç bir şey yok. Asya'yı bulacağına eminim, lütfen bu kez aklınla değil kalbinle hareket et. Belki o zaman kendini daha değerli hissedip bizi bir daha terketmez "

Burnunu çekerek yanımdan kalktı ve omzumu sıvazlayarak gitti. Kafamı tekrar gökyüzüne çevirip izledim

Artık boğazım da ki yumru acıtmıyordu, onun yerine gözlerimden yaşlar geliyordu. Gökyüzü bütün dertleri karanlığına sığdırmayı başarmış gibiydi. Yıldızlar ışıldayarak onu izleyenlere mesajlarını iletiyordu. Gözlerimi kapatırken bir yıldız bana göz kırparak kaydı ve nihayet bana olan mesajı ziyadesiyle iletmeyi başardı

" Sadece kalbinin sesini dinle "

Bu sefer yıldızların ışıltısı ve ayın parlaklığı yoktu ve zihnim en az gökyüzünün derdi kadar karanlıktı...

~:~

Selamun aleykum canlarım,

Nasılsınız bakalım iyisinizdir inşallah

Bölüm biraz kısa oldu. Aslında araları çok açık olmasın diye atayım dedim

Bu arada medya da ki şarkıları bazen alakalı bazen alakasız koyuyorum ama hepsi sevdiğim şarkılar haberiniz olsun yani dkdkxjkdpsldkdoskzkxkdkdldkkxldkdksl bu şarkıyı da bırakamıyorum ya bir türlü kaç zaman oldu be...

Neyse yıldızınızı parlatmayı ve yorum yapmayı unutmayın

Bu arada eksik olan ya da olmasını istediğiniz bişey varsa yazabilirsiniz emin olun dikkate alacağım

Bide okul nasıl gidiyor ya alışabildiniz inşallah 😊

Ben kaçar, hadi Allah'a emanet olun 🖤





Gölgemdeki Ajan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin