31.Bölüm

179 24 160
                                    

Seni dinliyorum Asya "

" İskender şimdi- "

Aklıma gelen şey ile duraksadım

" Önce ben sana bişey sorabilir miyim? "

" Sor "

" Fikri Hoca? "

Dudaklarımı büzerek soracağım şeyin ve onun doğuracağı şeyin şuan ne tür bir konuşma ya da kavga çıkarabileceğini düşündüm, ama yine de sorsam iyi olacaktı

" Sana her şeyi anlattı mı? "

Bana dönük olan bedenini tekrardan göle çevirip başını önüne eğdi. Bende aynı hareketleri yaparak onunla aynı pozisyona geçtim

" Hemen hemen "

" Mesela? "

" Seninle aynı şeyleri anlattı Asya. Babamların ortadan yok oluşunu falan anlattı. Senin bizim için yaptığın fedakarlığı- "

" Görevimdi "

" Yapmak zorunda değildin "

" Salih Hocam benden bişey istiyorsa ben onu hayatımın merkezine koymaya hazırım. Ona çok şey borçluyum "

" Sadece görevin olduğunu düşündüğün için mi hayatını mahvettin? "

" Hayatımı mahvetmedim İskender "

" Asya, iki yıldır o adama katlanıyorsun, katlanıyormuşsun. Bizi korumak için, bize zarar gelmesin diye yapmış olduğun bu fedakarlığı benim aklım almıyor. Kendime kızıyorum, kendimden nefret ediyorum. Bana bunu anlatırken benden dilediğin özürler aklıma gelince deliriyorum. Bana 'seni bilmediğin bir oyunun kurbanı ettim' demiştin ya, asıl ben seni bilmediğim bir oyunun kurbanı etmişim. Sana borçlu olduğum bir iki yıl var ve sen ne dersen de ben bunu telafi edeceğim "

Gülümsedim. Biz ne yaşıyorduk tam olarak? Sabah kavga edip akşam nasıl tatlı tatlı konuşabiliyorduk? Galiba bu saatten sonra nasıl bir psikopat olduğumuzu sorgulayacaktım

" Galiba sıra sende "

" Ha, evet. Fikri Hoca'nın yanına gidelim mi? Ona da anlatmam lazım "

Başıyla beni onayladıktan sonra daha yeni oturduğumuz yerden kalkarak Fikri Hoca'nın odasına ilerledik. Kapıyı tıklayıp ' Gir ' sesini de duyduktan sonra ben önde, İskender arkada odaya girdik

" Hocam konuşmamız gerekiyor "

Tek gözünü kapamış mikroskobuna bakan Fikri Hoca hiç pozisyonunu bozmadan eliyle karşısına geçmemizi işaret etti

" Söyle kızım "

Karşısına geçtiğimizde dikkatini hâlâ bana vermemiş olması sinirimi bozmuştu. Biri benle konuşurken bütün dikkatini bana vermeliydi ama

" Hocam bana odaklanır mısınız? "

" Sen anlat kızım, dinliyorum ben "

Dan diye söyle de şoka uğrasın, evet mantıklı

" Gölge'nin adamı buraya gelmeyi başarmış "

" NE!! "

Aynı anda bana döken bakışlarla bir İskender'e, bide Fikri Hoca'ya baktım. Bu pek de iyi bir fikir değildi galiba çünkü ikisininde şuan bana kilitlenmesi biraz gerilmeme neden olmuştu

" Bu imkânsız Asya yanlış- "

" Hayır Hocam, gelmiş. Salih Hocalar ile- "

Ağzımdan kaçırdığım şey ile İskender'e kaçamak bir bakış attım ama bana odaklandığına emin olduktan sonra devam ettim

Gölgemdeki Ajan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin