10 saniye sonra yavaşça kendini geri çektiğinde ben aynı şekilde duruyordum. Gözlerimi açmaya ve kendimi geri çekmeye takatim yoktu. Ne yapacağımı bilmiyordum, ne tepki vereceğimi hiç bilmiyordum ama tam bir şapşal gibi göründüğüm de farkındaydım. Tam şuan zaman dursaydı ve ben ne yapacağımı düşünseydim olmaz mıydı? Gerçi eğer zaman duracaksa şimdi değil, yaklaşık bir dakika önce durmasını isterdim...
Oha Asya, arsız mısın sen? Ya da hayat sana çok ağır geldi ölmek istiyorsun
Ne saçmalıyorum ben?
" Asya "
Asıl sen ne saçmalıyorsun İskender? Gerçekten şuan, utancımdan yerin dibine girmiş bir halde senle konuşacağımı mı düşündün?
Gözlerimi araladım ve ilk gördüğüm şey yoğun duygular barındıran gözleri olmuştu
Neden benim kalbim ağzımda atıyordu? Neden mideme kramplar girmişti? Neden vücudum kaskatı kesilmişti? Neden avuç içlerim terlemişti? Neden beynim karıncalanmıştı? Neden göğüs kafesim daralıyordu? Neden her yerim mayışmış gibiydi? Neden? Neden? Neden?
Neden mi? Ben sana söyleyeyim Asya, Çünkü...
İskender beni öpmüştü. Beni resmen öpmüştü. Beni durduk yere neden öpmüştü ki?
Bişey yap Asya, bişey yap. Ne yap Asya?
Bir dakika ya, bu hangi hakla beni öpüyordu? Ona bu hakkı kim verdi?
Madem o refleks olarak beni öpüyordu, bende refleks olarak tokadı basabilirdim değil mi? Basabilirdim
Artık tokadıma alışmış olan sağ yanağı bugün ikinci darbeyi aldığında bu sefer başı yana düşmemişti. Gözlerini kapatıp dudaklarını birbirine bastırmıştı. Hızla ayağa kalktığımda o da benimle beraber ayağa kalkmıştı. Galiba bağırıp çağırmam gerekiyordu
" Sen ne yaptığını sanıyorsun? "
" Asya- "
Kendini açıklama fırsatı vermeden konuştum
" Bu sefer ne diyeceksin? Refleksle oldu işte falan mı? "
" Asya- "
" Sus İskender "
Şaşkın bakışları üzerimde dolaşıyordu. Galiba böyle bir tepki vereceğimi beklemiyordu. Gerçi bende böyle bir tepki vereceğimi beklemiyordum. Daha doğrusu nasıl bir tepki vereceğimi bilmediğim için böyle bir tepki verme yolunu seçmiştim. Herhalde böyle bir tepki de vermem lazımdı zaten. Sonuçta tam da böyle bir tepki vermelik bir hareket değil mi?
Ne saçmalıyorsun Asya?
Bide İskender'e sus diyorsun, asıl sen sus Asya!
Tam gitmeye yelteniyordum ki kolumdan tuttu. Kolundan kurtulmak için çabalasam da izin vermedi
" Bırak kolumu! "
" Bırakmıyorum! "
" Bırak dedim! "
" Bırakmıyorum dedim! "
Kolumu çekiştirmekten bir hale gelmiştim ama çabalarım sonuçsuz kalmıştı. Az önce beni öptüğü dudakları aralanıp bişey söylecekti ki tekrar geri kapandı
Ay hayır ya! Ben bu utançla yaşayamam ki, İskender'in yüzüne bile bakamam
Ben utancımdan kafamı yere eğmiştim ki çenemi usulca tutup başımı kaldırdı ve gözlerinin içine bakmamı sağladı. Ben utancımdan kıpkırmızı olurken o ise hafif bir tebessüm etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgemdeki Ajan
Teen Fiction" Seni seviyorum Asya, seni çok seviyorum. Aklım başımdayken de seviyorum, deliler gibiyken de seviyorum. Seninle zamana meydan okuyacak kadar, zamanın içinde kaybolup gitmek isteyecek kadar, yanındayken zaman kavramını unutmak isteyecek kadar çok s...
