şiddetli bağ

✵dört

🎞️ailie*север

Sabah ter içinde uyandığımda tek başımaydım. Hala koltuğumdaydım ve bir şeyleri tekmelememişim gibi görünüyordu. Rahat bir nefes aldım.

Doğrularak camdan, yeni yeni doğan güneşe baktım. Masanın üstündeki yırtılmış kağıdı fark ettim. İçinde, kahvaltı odasını tarif eden bir yazı vardı. Saat de yazıyordu ve şimdiki saat çok erkendi.

Yine de hazırlanarak notta yazan yere adımlarımı saya saya, kapılarak ve etrafın tarifine baka baka gittim.

Aralık kapıdan baktığımda cam pervazında oturan, başını arkaya yaslamış gözleri kapalı Vlad'ı gördüm. Odada bir yemek masası, iki tek kişilik ve bir tane üç kişilik koltuk ile televizyon vardı. Samimi bir ortamdı. Czar da tekli koltukta oturuyordu. Bir kolunu koltuğun koluna uzatmış ve yanağını üstüne koymuştu. Uyuyor gibiydi.

Odada başka kimse yoktu. Masa hazır bile değildi. Neden erken uyanmışlardı madem uykuları vardı?

Siktir.

Onları uyutmamıştım, değil mi? Ve beni uyandırmamalarını da tembih etmiştim... İlginç bir şekilde ikisi de dinlemişti.

Tam olarak benim suçum değildi. Başka oda mı yoktu koca malikanede?

Çenemi dikleştirerek içeri girdim. Vlad tek gözünü açtı. Beni gördüğünde boğazını hafifçe temizleyip doğruldu. "Günaydın."

Sesi adımlarımı yumuşatırken başımı salladım.

Czar tek gözünü ovuşturarak başını kaldırdı. "Ne günaydını amına koyayım?" Vlad'a bakacakken beni gördü. Duraksadı. "Erken uyanmışsın."

"Yemek gerçekten bir saat sonra mı?" diyerek üç kişilik koltuğa oturdum.

"Evet ama muhtemelen Regina daha geç iner. Bence Con da bugün geç iner ve daha sonra yerler. Uyku düzenlerini çalışmaktan sağlayamadılar." diye açıkladı Vlad.

Czar esnerken kendi kendine güldü. Ses tonunda ima vardı. "Çalışmaktan."

Vlad'ın hareketlendiğini hissettim. "Haber vereyim de siz yiyin."

"Yaptım değil mi?" Birden ağzımdan çıkan soruyla sessizlik oldu.

"Ne yaptın?" diye sordu Czar.

"Fazla ses çıkardım. Uyurken."

Czar güldü. "Horladığını duymadım."

Dik dik ona baktım. Siktir et düşünceli olmayı, gebersin uykusuzluktan. "Neden sadece biz yiyoruz?"

"Regi ve Con uyuyor dedi ya Vlad."

"Vlad'a soruyorum." diyerek omzumun üstünden ona baktım. "Sen neden yemiyorsun?"

Kaşlarını çattı. Bir şey demeden gitti.

Geri geldiğinde elinde tepsi bulunuyordu, aceleyle onu izleyen elleri dolu çalışanlar vardı. Ona kaçamak bakışlar atarak sofrayı hazırladılar. Üç kişi için. Boşalan tepsiyi kadınlardan biri hızla elinden aldı, dizlerini kırıp selam verdi. Kapıyı kapatarak odadan çıktılar.

Czar masaya ilerlerken ben de onu takip ettim. Masanın ortasında, yan yana oturuyorlardı. Ben de karşılarındaydım. Masada o kadar fazla çeşit vardı ki iştahım kesildi. Arkama yaslanarak boğazımı ovdum.

"Bakacağına yesene." dedi, oturduğundan beri sadece ekmek kemiren Czar. "Vlad göz açıp kapayıncaya kadar bitirir yoksa."

Hiçbir şeye dokunulmamış sofraya baktım. "Sen ye o zaman Czar."