Herkes gitmiş sadece biz bekliyoduk. "Neyi bekliyoruz?"
"Sana bahsettiğim arkadaşımı-" derken birinin Heeseung'un adını seslenerek yanımıza geldiğini gördüm.
Gelen çocuk Heeseung'u elinden tuttu ve kendine çekip omuzlarını çakıştırdı.
"Naber?"
"İyiyim. Senden naber?"
"İyi valla kanka." dedi ve bana döndü.
"Sana da merhaba enişte."
"Merhaba."
Heeseung da bana döndü. "Sevgilim bu Hoon. Hoon bu Jaeyun. Biliyosun zaten."
"Biliyorum biliyorum. Dilinden düşmüyo." dediğinde hafif güldüm.
"Eee enişte?"
"Eee? Ne eee?"
"Sevdin mi bunu? İyi davranıyo mu sana?"
"Çok sevdim ve çok iyi davranıyo."
"İyi iyi. Bulmuş sonunda istediğini o zaman. "
"Sen bulabildin mi?" diye sordu Heeseung. "Bulabilsem haberin olurdu."
"Bulursun sen de bulursun."
"Umarım. Neyse siz gitmiyo musunuz?"
"Seni bekliyoduk. Şimdi gidebiliriz."
"İyi hadi görüşürüz sonra."
"Görüşürüz." dedi ve elimi tuttu. Ben de görüşürüz dedim ve Heeseung'la yürümeye başladım.
Heeseung'la dışarı çıktığımızda dediği gibi magazinciler etrafımızda toplanmış sorular soruyorlardı.
Arkadan gelen bir soruyla Heeseung'un durması bir oldu.
"Annenizi öldürdüğünüz doğru mu?"
Elimi omzuna koydum ve soruyu soran adama döndüm. "İnsanları saçma sapan şeylerle suçlamayı bırakın artık-"
"Jaeyun." dediğinde Heeseung'a döndüm. "Sus Heeseung."
"Heeseung annesini falan öldürmedi. Her şeyin bir sınırı var-"
Elimden tuttu ve aralarından beni elimden çekerek çıkardı. Arabanın yanına geldiğimizde beni arabaya yasladı ve üstüme geldi.
Yanlarıma ellerini koydu ve kaçmamı tamamen engelledi. "Napıyosun sen?"
"Sevgilimi savunuyorum. Çizgiyi çok aşıyolar."
"Jake ne söylediğinin farkında mısın?"
"Evet farkındayım. Senin suçun olmayan bir şey için seni suçlayıp durmamaları gerekiyor ve sen de sadece susuyosun. Sence bu konuda konuşması gereken ben miyim sen mi?"
"Sikmişim seni beni. Eğer bir gün ortaya çıkarsa bir şeyler sen de beni savunduğun için başına iş açıcaksın."
"Senin hatan olmayan bir şey ortaya çıksa ne olucak?"
Çenemi sıkıca tuttu yüzümü kaçırmamam için. Cidden canımı yakıyodu.
"Canımı yakıyosu-"
"Sence bu insanlara benim suçum olmadığını kanıtlayabilmek ne kadar kolay Jake?"
"Çenemi bırakır mısın?"
"Sana soruyorum, cevap ver."
"Heeseung çenemi bırak."
"Bir cevap verene kadar ne elimden ne de benden kurtulabilirsin. Sence bu insanlara bunu kanıtlayabilmek ne kadar kolay?"
Sesini yükseltmesi bardağı taşıran son damla olunca "Bu kadar seni korumamı istemiyosan söyleseydin. İki kelime bile etmezdim." dedim ve güçlü bir şekilde çenemi elinden çektikten sonra kolunun altından çıktım hızlıca.