*Smut uyarısı*
"Yeter ki iste." demesiyle dudaklarıma yapışması bir oldu. Kollarımı boynuna doladım.
Bacaklarımı beline sardı ve kalçamdan kavradı. Beni kucağına aldı ve ayağa kalktı.
Yatak odasına giderken dudaklarımızı birbirinden ayırmıyorduk. Odaya girdiğimizde dili de ağzımın içinde dolanıyordu sonunda dillerimizi buluşturdu.
Yatağın önüne geldiğimizde beni yatağa oturttu ve dudaklarımızı ayırıp ikimizin de tişörtünü çıkarıp kenara attı.
Ben arkaya doğru giderken o da dizlerinin üstünde üzerime geliyordu.
Tam arkaya gitmeme izin vermeden omuzlarımdan ittirdi ve sırt üstü yatmamı sağladı.
Üstüme çıktı. Dudaklarını boynuma indirdi. Ellerimi sırtına çıkardım.
O boynumu emdikçe ağzımdan küçük iniltiler kaçıyordu. Aynı şekilde tırnaklarım da sırtına geçiyordu.
Dudaklarını boynumdan vücuduma indirdi. Elleri kalçamı okşarken ona iniltilerimle eşlik ediyordum.
Dili göğsümden gittikçe aşağıya inmeye başladığında elleri de pantolonuma gitti.
Pantolonumun düğmesini ve fermuarını açıp yavaşça aşağı çekti.
Benimkini çıkardıktan sonra kendininkini de çıkardı.
İkimizin de iç çamaşırını çıkardığında elleriyle beni hazırlamaya başladı. Parmakları ondan önce yavaş yavaş içime girerken istediğim şey parmakları değildi.
Ağzımdan çıkan iniltiler ve sırtına geçirdiğim tırnakların ardı arkası kesilmezken içime bir anda girmesiyle ağzımdan büyük bir inilti kaçtı. Can acısından tırnağımı sırtına geçirirken acıyan tek yer aşağılarım değil aynı şekilde tırnak etlerimdi.
İkisinin acısı birleşmişti ama büyük bir zevk alıyordum. Yavaşça gel git yapıyodu.
Kafasını bana doğru eğdi. "Çok ses çıkarıyorsun." diye fısıldadı derin sesiyle. Sonra da dudaklarıma yapıştı.
Dudaklarına karşılık vermekte zorlanırken dudaklarımı geri çektim ve hızlanmasını söyledim.
O hızlandıkça benim iniltilerim de artıyordu.
"Canın çok yanıyorsa senin için yavaşlayabilirim."
"Devam et." dememle biraz daha hızlandı.
Eğildi ve boynumu emmeye başladı.
Tırnaklarım sırtını mahvederken o benim kadar ses çıkarmıyordu.
Son hareketi çok canımı yaktığında iniltilerim çığlığa döndü.
Öyle olunca Heeseung da yavaşladı.
Kelimelerim iniltilerimle karışırken "Kim yavaşlamanı söyledi?" dedim.
"Acıdan bayılacaksın Jaeyun. Kaşınma."
"Kaşınmak istiyoru-" dediğimde bir anda iyice içime girdi. Yine acıdan çığlık atacaktım ama ağzımı kapattı.
"Kaşınma."
Gittikçe yavaşladı. Durdu ve içimden çıktı. İkimiz de yorgunluktan bayılıcak hâle gelmiştik. Kendini benim üstüme bıraktı.
Ellerimi kaldırmak bile zordu ama kaldırıp terli saçlarına koydum. Belimi sardı.
"İyi dayandım di mi?"
"Durmasaydım bayılıcaktın. O kadar iyi dayandın."
"Biliyorum."