Over Your Body

304 22 7
                                    

O işe gittiğinde ben de salona geçtim. Kendimi koltuğa attım. Telefonum çalmaya başladı.

Kenardan telefonumu aldım ve açtım.

"Alo?"

"Sevgilim birazdan kapı çalar. Gelen şeyi ben sipariş ettim haberin olsun."

"Ha? Ne aldın ki?"

"Aç değil misin? Dünden beri bir şey yemedin."

"Yani açım da kendim hâlledebilirdim."

"Bundan sonra yemeklerini kendin hâlletmene gerek yok. Maalesef şu an benim ellerimden yiyemezsin ama sevdiğini bildiğim bir şeyi güzel yapan bir yerden sipariş ettim."

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim sevgilim. Şimdi gitmem gerekiyor. Toplantı başlayacak."

"Ne demeliyim? Şans mı dilemeliyim?" dediğimde hafif güldü ve "Beni sevdiğini söylesen yeter."

"Seni çok seviyorum."

"Ben de seni çok seviyorum. Görüşürüz akşam."

"Görüşürüzz." dedim ve telefonu kapattım.

Onunla geçiremediğim her saniyeyi bile o kadar güzel yapıyordu ki bu beni ona daha da çok aşık ediyodu.

Uzun zamandır arkadaşlarımla konuşmadığım aklıma gelince gruba girdim.

Jaeyun:
Naber? Nabiyonuz?

Niki:
Ne oldu Heeseung'un
mu gitti?

Sunoo:
Harbi bize yazmak
aklına gelir miydi
senin?

Jay:
Cidden

Jaeyun:
Abartmayın
ya. Sadece
birkaç gün
oldu.

Niki:
Azmış. Sağ olasın.

Jay:
Harbi nerdesin
kaç gündür?

Jaeyun:
Heeseung'layım
işte.

Sunoo:
Bunların iş
ciddiye biner
diyenler
el kaldırsın.

Niki:

Jay:

Jaeyun:

Lütfen ciddileşsin.

Niki:
Evliliğe
gitmesini falan
istiyosun sen
galiba.

Sunoo:
Evet istiyodu.

Jaeyun:
İSTİYORUM.
GİTSİN.

Jay:
Ohoo Jae
sana ne oldu?

Jaeyun:
Çok aşığım
Jay.
Hem ondan
iyi bir
evimin direği
olamaz. Ondan
iyi bir çocuk
babası bulamam.

Niki:
Sana kötü
bir haberim var
Jae.

Sunoo:
Evlat edinicekmiş.

Jaeyun:
Evet evlat
edinicem. Mal
değilim bizden
çocuk çıkmadığını
biliyorum.

Niki:
Ben sana
güvenmiyorum,
onu bile düşünürsün.

Don't Let It Stop ~ HeejakeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin