"Buraya böyle insanlar normalde gelmez he Jay?"
"Gelir aslında. Buraya uğrasan sen de görürsün."
Gözlerim etrafta dolaşırken birinin gözleriyle buluştu. Gözlerimin içine bakarken gülümsedi ve elindeki kadehi hafifçe yukarı kaldırdı.
Aynı hareketi gözlerinin içine bakarak yaptım. Gözlerini benden ayırmadı. Ben ayırdım ama. "Eee senin sevgilin nerde?"
"Gelir birazdan."
"İyi iyi."
"Biri seni kesiyor Jaeyun." dediğinde kimden bahsettiğini anladım ve gülümsedim. Arkamı döndüğümde yine aynı kişiydi.
Geri Jay'e döndüm. "Hoşuma gitti."
"Heeseung o."
"Güzelmiş adı."
Gözüm elimdeki kadehte gezerken kenardan gelen bir silüet görmemle gözlerimi kadehimden ayırdım.
Bana gülümseyen adam Jay'in yanına gelmişti. "Selamlar Jay."
"Hoş gelmişsin Heeseung."
El sıkıştılar. "Nasıl işlerin?"
"İyi her zaman ki gibi."
Bir elin beni alttan dürtmesiyle aşağıya gitti gözlerim. Elindeki bir dal sigara ve üstünde yazan numarası vardı.
Jay'den gözlerini ayırdı ve bana döndü. Elini kaldırdı. "İster misin?"
Gülümsedim ve "Teşekkür ederim." dedim. Elimi eline uzattım. Parmaklarındaki sigarayı kendime alırken parmaklarımı elinin üstünde gezdiriyordum.
Sonunda elimi çektim ve sigarayı elinden alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim.
Gideceğimi anlamış olacak ki "Bulun beni."
"Şüpheniz olmasın." dedim ve yanlarından ayrıldım. Yürürken sigarayı ağzımdan aldım.
Sigaranın üstündeki numarayı kaydettim. Sigarayı da arka cebime koydum.
Kenarda duran ve bana doğru gülümseyen Sehun'la durmam bir oldu.
Ayağa kalktı ve yanıma gelmeye başladı. "Oo Jake. Napıyosun burada?"
"Sana ne?" Elini çeneme koydu. "Sana ne falan ağır değil mi ya-"
Bir el Sehun'un elini çekti. "Beni bulun demiştim." dedi ve gülümsedi. Sehun'un elini bıraktı ve onu itip benim karşıma geçti.
Elini uzattı. "Heeseung ben." Elini sıktım. "Jaeyun." Tuttuğu elimi kaldırdı ve naif bir öpücük bıraktı.
"Ne kadar da güzel bir isim."
Gülümsedim. "Teşekkür ederim."
"Rica ederim. Ne dersiniz birer kadeh içkiye?"
"Mükemmel olur." dediğimde elini kaldırdı. Yanımıza garson geldiğinde siparişleri bana bırakmadan kendi verdi.
Garson gittiğinde tek kolunu masaya koydu ve bana döndü. "Eee Jaeyun?"
"Eee Heeseung?"
"Dudaklarınız diyorum fazla güzel gözüküyorlar. Kimden aldınız?"
"Bilmem. Kimseninkine bakmadım." Kadehlerimiz geldiğinde Heeseung kendininkini masaya koyulmadan eline aldı. "Çok içmemeye çalışın. Gece sonunda izniniz olursa dudaklarınıza sahip olmak isterim."