"Jake!"
"Eve gidiyorum."
"Jake dur. Sevgilim." dediğinde durdum. Arkamı döndüm.
"Ne var?"
"Jae beni savunmanı istemediğimden değil. Bak bahsettikleri şey doğru ve eğer ortaya çıkarsa senin de başına üşüşücekler, bunu istemiyorum."
"Sence senin başın daha büyük dertte olurken umursayacağım şey bu aptal magazinciler mi olucak Heeseung? Üşüşürlerse üşüşsünler kimseden ne utanırım ne de korkarım. Seni üzüp duruyorlar. Şu mükemmel günümüzü bile bozdular. Böyle devam etsinler mi istiyosun hayatın boyunca? Birinin onların çenelerini kapatmasını sağlaması gerekiyor."
"Haklısın haklısın. Cidden çok haklısın. Babamla konuşacağım tekrar."
"Babanla konuşmayacaksın. Onların çenesini kapatıcak kişi ne baban ne ben ne de başka biri. Bunu yapıcak kişi sensin. Sen ses çıkarmıyorsun diye sinirlendim ve ben konuştum ama sesini çıkarman gerek yoksa böyle sinirlenip durursun anca."
Sinirden konuşurken nefes bile almayıp hızlıca konuştuğumu fark ettiğimde durdum ve nefes aldım.
"Yani diyorum ki yeter artık. Bir şeyler söyle konuş. Haksız olduklarını söyle-" devam edicektim ama etmeme izin vermeden kollarını bana sardı.
Saçlarımı sevmeye başladı. "Tamam özür dilerim. Hâlledicem her şeyi söz. Sen de sakin ol."
"Olamam. Olamam yani gelmiş bana o neyin nesi olduğunu bilmediğin insanlar için gelmiş çatar-"
Yine konuşmamı bitirmeme izin vermeden dudaklarımızı birleştirdi. Geri çekildiğinde tek elini saçıma koydu ve öndeki bir tutamı kulağımın arkasına alıp elini orda tutmaya devam etti.
"Sakin ol. Tekrar özür dilerim onlar yüzünden sana çattığım için. Canını yaktığım için de özür dilerim."
Benim öylece durduğumu görünce kollarımı aldı ve kendi boynuna sardı.
O da kendi kollarını belime sardı ve iyice kendine çekti.
"Heeseung seni çok seviyorum biliyosun ama şunu da biliyosun di mi? Ben sinirini çıkaracağın bir şey değilim."
"Biliyorum sevgilim. İkisini de çok iyi biliyorum. Sinirimi çıkaracağım bir şey değilsin zaten. Sana söz veriyorum kendimi kontrol edeceğim."
"Onun yerine sinirlendiğinde gelip bana sarılabilirsin."
"O da bir yöntem zaten." dedi ve bana sarılıp kafasını omzuma gömdü.
Saçlarını sevmeye başladım.
