Heyooo yine geldim.
Şekerlerim okunuyor ama oylama gelmiyor. Lütfen ama lütfen o küçük yıldıza basarak oy verin.
Satır aralarını yorumlarla doldurmayı unutmayınız.
Keyifli okumalar dilerim. 🥰
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Uzun bir yolun sonunda çok büyük bir konağın kapısında durmuşlardı. Konağın dışarıdan görünümü bile biz büyük bir aileyiz diyordu. Zeynep açılan kapıdan çıkarken konağa bakmaktan kendisini alamadı. Sahi nereden hatırlıyordu ki bu konağı?
***
Ömer ağa, Murat'ın kendisine açtığı kapıdan inerek Zeynep'inin yanına gelmişti. Gözleri konağa dönük olan kadına baktı kısa bir süre. Zeynep'te üzerindeki bakışları hissettiği için zor da olsa konaktan çektiği gözlerini Ömer'e çevirmişti.
"Evime hoş geldin hanım ağam. Umarım bu bir sürecin başlangıcı olur. Umarım bu evde hep mutlu olursun. Benimle yaşar, yaşlanırsın. Umarım bu konakta seninle çocuklarımızın kahkahalarını dinleriz" diyen Ömer gülümserken Zeynep, kalbinin yerinden çıkmak üzere olduğunu düşünüyordu.
Zeynep daha cevap vermeye fırsat bulmadan kapıda beliren Zişan Hanım konuşmaya başlamıştı. "İnşallah oğul inşallah" diyerek oğlunun mutluluğuna ortak olduğunu belli etmişti. Zişan Hanımın Zeynep'e bakan gözleri yıllar öncesine giderken, Zeynep utanarak olsa da Zişan Hanıma yaklaşarak elini öptü.
"Günaydın efendim" diyerek saygı göstermeye çalışmıştı. İçinde yaşadığı o korkuyu atmak için Ömer'in ailesini dikkatlice izlemesi gerekiyordu. Bugün ya bu evden mutlu ayrılırdı ya da mutsuz. Annesini bile istemeyen şehir bakalım kızını isteyecek miydi?
Zişan Hanım genişçe gülümseyerek "Hoş geldin kızım. Gel, buyur içeri geçelim. Kapıda kalma lütfen" diyerek gelin adayını içeri almıştı. Ömer ağa ise sevdiğini izlerken annesi ile içeri girmesinin ardından onları takip etmişti.
Zeynep içeri girdiğinde kocaman bir avlunun içinde bulmuştu kendisini. Mardin'in genel evleri hep böyle yapılırdı ama Demirhanlı konağı biraz büyük ve gösterişliydi. Bakımlarının düzenli yapıldığı her halinden belli olan konağın, girişinde büyük bir mutfak vardı.
Zeynep'e evi gezdirme görevini Berfin üstlenmişti. Zeynep'in kendisiyle daha da yakınlaşarak, kendisini de rahat hissetmesini sağlamak istiyordu. Çalışanların birlikte kaldığı odanın yanında, annesi Zişan hanımın odası vardı. Diğer bir odada da kardeşi Dicle kalıyordu.
Ömer'in bu kattaki işlerini hallettiği, görüşmelerini ya da toplantılarını yaptığı bir odada diğerlerinin hemen yanında, avluya yakın kısımdaydı. Zeynep ve Berfin üst kata doğru ilerlediklerinde, Evin bireyleri de avludaydı. Ömer ise kendi katına çıkıyordu.
Berfin genel hatlarıyla ikinci katta Ahmet, Fırat ve kendi odasının yerini gösterdikten sonra misafir odalarını da göstermişti. Altı tane odanın üçü misafir için ayrılmıştı. Odaların kendi içinde banyolarının ve misafir için gerekli her şeyinin bulunması da, misafirlere ve rahatlıklarına verdikleri önemi gösteriyordu. Üst kata çıkma sırası geldiğinde, Berfin geride kalmıştı.
"Buradan yukarı ben çıkamam. Abim orada. Sana orayı kendisi göstersin!" diyerek aşağı inmişti. Zeynep ise şaşkınlık içinde Berfin'e bakarken, Berfin'in peşinden gitmeyi düşünmüştü. Arkadan Ömer'in yalancı öksürük sesi geldiğinde arkasını dönmüş ve Ömer'i yanında bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annemin Hikayesi
Non-FictionKız gördü adamı içi sızladı... Adam gördü kızı yüreği yandı... "Evime hoş geldin hanımağam. Umarım bu bir sürecin başlangıcı olur. Umarım bu evde hep mutlu olursun. Benimle yaşar, yaşlanırsın. Umarım bu konakta seninle çocuklarımızın kahkahalarını...