Heyoooo ben geldim.
Keyifli okumalar dilerim.
~~~~~~~~~~~~~~
"Sana açık olacağım Savaş. Elim, kolum uzundur. Kulağım, gözüm de bir o kadar uzundur. Zeynep'in bütün yaşadıklarını bilmiyorum. Bana anlattığı bir küçük anda bile kanım donarken onun neler yaşadığını az çok anlıyorum!" derken bile sesindeki sinir belli oluyordu.
"Şuan burada oturmamın sebebi kardeşindir. Bunun cezasını kesmiyorsam sebebi Zeynep'tir. Bana kalsa babanız..." cümlesi bitmeden Savaş hızla sözünü bölmüştü.
***
"O adam bizim babamız değil!" diyerek sesindeki siniri bile saklamaya gerek duymadan konuşmuştu. Ömer ağa ise sinirini anlayarak başını sallamıştı.
"Bana kalsa Mehmet ağa ve Havva Hanımın bu şehri terk etmesi lazım!" diyerek tüm duygularını göstermişti. "Ama Zeynep, hem Ateş'i düşündüğü için hem de her gittiğim şehirde onları görecek miyim korkusu yaşamak istemiyorum diye belirtmişti."
Savaş, Zeynep'in bunu daha önce söylediğini hatırladığı için başını onayla sallamıştı. Kardeşi de haklıydı. Sevmediğin birini sürekli görecek gibi yaşamaktansa bildiğin bir yerde olması daha mantıklı olabilirdi. Kardeşinin fikrine saygı duyarak konuyu kapatmıştı. Zaten Ömer ağa onu koruyarak kendisini belli etmişti.
"Ömer ağa sana açık olacağım. Kardeşim benim tek ailem. Onunla annemizi kaybettiğimizde o adamla gitmemesi için çok uğraştım ama hastalanınca korktum. Çünkü biz annemizi bir hastalık sonrası kaybettik. Annemin ölmeden önce bana son sözleri..." diyerek boğazındaki yumruyu yutkunarak geçirmeye çalıştı.
"Kardeşin sana emanet demek olmuştu. O adamla buraya gelen kardeşimin bana söylediği bir cümle ile geldim ben buraya. Onu bulduğumda bir ölüden tek farkı nefes almasıydı. Ruhu ölmüştü kardeşimin!" O günlere dalarak biraz soluklandı.
"Dayım ve yengem kahvaltı hazırlamışlardı. Dayım üst katta olduğu için Buket ona Barış gelir misin kahvaltı hazır diye seslenmişti. Sesinin yüksek çıkması bizim için sorun değilken benim kardeşim korku ile ağlamaya başladı." Tüm gerçekliği dökerken Ömer ağa Zeynep için üzülmüştü.
Bu kadın neler yaşamıştı böyle.
"Bu seneye kadar hem psikolog hem de psikiyatrik destekler aldı ama kendisine bağırılınca hala ağlayabiliyor. Olurda aranız bozulursa bu konular özeldir ama benimle paylaşırsan kardeşim için en kolay yolu bularak konuşmana yardım ederim."
Savaş tüm gerçekliği ufak bir kısmını anlatmıştı. Bu bile Ömer'in canını sıkıyordu. Yaşadıklarını öğrenince neler hissedeceğini düşündü. Daha önemlisi o kadın onları yaşarken neler hissetmişti.
"Bende sana açık olmak istiyorum. Bizim ailemizde böyle şeyler olmazdı. Biz kadınlarımıza ve kadınlara hep saygı duymanın önemi anlatılırdı. Babam bize kadınlar çiçektir, sulanır derdi." Buruk bir gülümseme ile duraksadı. Birilerinin babası varken yoktu ama Ömer için babası özel biriydi.
"Kadınların saçları okşanır derdi ve annemle de iyi bir sohbetleri vardı. Sabah kalktığımızda onları muhabbet ederken gördüğümüz ve hiç kavgalarına şahit olmadığımız için belki de bize farklı geliyor. Tabi ki kavga etmişlerdir..." dedikten sonra bu söyleyeceğini düşünerek söylemişti. Oturuşunu değişerek tekrar Savaş'a döndü.
"Belki Zeynep ile bizde tartışacağız ama onunla yaşadığım tüm zorluklarla sevmek istiyorum. İki farklı insanız. Zeynep'in yaşadıkları, annesizliği vs. zorlukları olacak ama bunları aşabileceğimi düşünüyorum." Ömer dürüst bir şekilde konuşurken Savaş sadece düşünmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annemin Hikayesi
Non-FictionKız gördü adamı içi sızladı... Adam gördü kızı yüreği yandı... "Evime hoş geldin hanımağam. Umarım bu bir sürecin başlangıcı olur. Umarım bu evde hep mutlu olursun. Benimle yaşar, yaşlanırsın. Umarım bu konakta seninle çocuklarımızın kahkahalarını...