Heyoooo yeni bölüm geldiii.
Bölümler nasıl ilerliyor? Fikirlerinizi bekliyorum.
Sizden gelen olumlu ve olumsuz tüm yorumlarla kendimi düzenlemeye devam ediyorum. kitap yolundaki en büyük destekçilerim, hepinize çok teşekkür ediyorum.
Güzel bir bölüm olmasını diliyorum.
Keyifli okumalar dilerim şekerlerim.
¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨
Kızlar gülümserken aklına gelen dönemlerde yaşadıkları bir lanet gibi gözlerinin önüne geldiğinde hüzünlenmişti. Zeynep'in hüzünlendiğini fark eden Bahar, konuyu değiştirmek isterken pot kırmaya başlamıştı.
"Birde Ateş abi kızma ama Zeynep'in bir belalısı vardı. Ay ne çekmiştik ondan. Hatırlıyor musun Zeynep?"
Zeynep, Bahar'ı dürterek Ateş'i işaret etmişti ama çok geç kalmıştı.
"Kimmiş o belalı?"
***
"Abi çocukluk işte. Zaten bir şey olduğu yok. Bahar biraz abarttı değil mi Bahar?"
Zeynep'in sesi biraz uyarıcı çıkmıştı. Ömer ise içinden "Acaba hala seviyor mu? Sevdiği birisi var mı?" diye geçirdi.
"Zeynep! Böyle kolay kapanmaz bu konu? Söyleyin bakalım siz o okulda neler karıştırdınız?"
"Valla Ateş abi bir şey karıştırmadık. Ben hele çok masumum. Baran Ateşoğlu var. Sizim sınıftaydı ve her sabah elinde gül ile gelirdi. Zavallı çocuk yüzünden mahallede gül kalmamıştır eminim" dedi bir çırpıda. Ömer'in damarlarında kıskançlık dolaşırken Ateş'in kan beynine sıçramıştı.
"O çocuk bana seni sorup dururdu! Bende arkadaşı diye ses etmezdim. Bak sen Baran'a bak hele. Karşıma çıktığında sorarım hesabını."
"Abi lütfen. O zaman küçüktük ve ben ona beni sevmemesi gerektiğini anlattım. Eminim bunca yıl sonra birilerini bulmuştur hayatına. Beni unutmuştur."
"Evet, bence de unutmuştur. Sonuçta Zeynep gözünü kararttığı bir gün Baran'a senin için bir şey pişirdim diyerek gözlerini kapattırdı. Baran'ın getirdiği çiçeği ağzına sokarak gitmişti. Herkes gülünce Baran çok kızmıştı."
"Unutmasa da unuttururuz."
Zeynep göz devirirken Berfin konuyu değiştirmek istedi. Zira abisinin kıskançlık yaşadığını anlayabiliyordu ve konuya dâhil olmaması için konuyu değiştirmeye çalışmıştı ama bilmediği bir şey vardı. Bilmediği Zeynep'in yaralarıydı ve yaraların kabuklarını kaldıracak bir soru silsilesi başlamıştı.
"Zeynep, sen burada mı okudun?"
"Evet. İlk ve ortaokulları Mardin'de okudum."
"Sonra neden gittin?" Berfin'in bu sorusu karşısında sessizliğe bürünen masa Baran'ı unutmuştu. Ömer ve Berfin sorunun normal olması ama cevabın gelmemesine şaşırsa da belli etmemişti. Sonunda Zeynep sessizliği bozmuştu.
"Bu uzun bir hikâye öyle ayaküstü anlatılacak bir şey değil" dediğinde Ömer'in gözü seğirdi. Bu cümleyi duymak sinirlerine dokunsa da sessiz kalarak konuyu anlamaya çalışmıştı.
Bu sırada Zeynep'in telefonuna gelen mesaja gülümsemesi Ömer'in içine kurt düşmesine sebep olmuştu. Zeynep ise bu durumu kullanmak istemişti. Madem Ömer eşini getir dediği için kardeşini getirdiğini belirtmemişti, Zeynep'te Savaş'ın kim olduğunu belirtmemeyi düşündü ama planını bozan bir çevreye sahip olduğunu anlaması uzun sürmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Annemin Hikayesi
NonfiksiKız gördü adamı içi sızladı... Adam gördü kızı yüreği yandı... "Evime hoş geldin hanımağam. Umarım bu bir sürecin başlangıcı olur. Umarım bu evde hep mutlu olursun. Benimle yaşar, yaşlanırsın. Umarım bu konakta seninle çocuklarımızın kahkahalarını...