MasterChef All-star | Alican & Barbaros

Çilingir sofrası

Tüm yol boyunca uyumuş ikili uçaktan inerken yediği rüzgarlara açılmıştı.

"Samsunum be!"

Alican gözünü ovarken yanında heyecan ile duran sevgilisine baktı.

"Yavrum ne bu enerji? Geberiyorum ben burada."

Barbaros ona güldü ve kolunu omzuna atarak havalimanı çıkışına ilerlemeye başlamıştı.

Alican'da kendine gelmişti, Barbaros'un da yönlendirmesi ile çıktıktan sonra bir taksiye bindiler.

"Ben acıktım."

Alican'ın konuşması ile kafasını salladı Barbaros.

"Oda servisinden bir şeyler söyleriz."

"Piiz?"

Barbaros kafasını salladı.

"Eh, sonunda bir Piiz patlar da oteldeki alkoller daha pahalıdır. Hesaba hazır ol."

Alican güldü, doğru söylüyordu turizm ortamında iki liralık su bile otuz liraya satılıyordu.

Barbaros camdan dışarı bakan sevgilisini izledi bir müddet. Üstündeki beyaz gömlek, rüzgardan uçuşan saçları ve kısık gözlerindeki parlak bakışlara baktıkça kalbi huzurla doldu. Dudaklarındaki hafif gülümseme, arada sırada düzeltmeye çalıştığı saçları ve kendisine arada sırada gösterip sorduğu şeyler ile eridiğini hissetti Barbaros.

Alican, Barbaros'un gözünde o kadar güzeldi ki, arada ağlayası tutuyordu koskoca adamın. Kendisini sevdiği için, gözlerinin içine ilk günkü heyecan ile baktığı için...

Hani bir şeyi düşünürken en kötü ihtimalleri de düşünür ya insan, Barbaros Ali hakkında kötü senaryoları düşündükçe içinin sıkıştığını hissediyordu. Elindeki her şeyi kaybetmek gibiydi sanki onsuzluk.

Kavgaları çok oluyordu, olmuyordu derse asıl yanlış olurdu. Hatta bazen Barbaros o kadar şaşırıyordu ki kavga esnasında yapılan veya söylenen şeylere, şüphe ediyordu ilişkilerinden.

Ali'si pek duygusal bir insan değildi kendisinin aksine. Daha gizliden yaşıyordu her şeyi, buna mutluluğu da dahildi. Barbaros ise tam tersi sinirliyken, mutluyken veya üzgünken tüm duygularını belli ederdi. Karşı taraf ile hep iletişim kurarak anlaşmayı öğrenmişti ama Ali ile bunu yaparken zorlandığını hissediyordu bazen.

Ali onu öyle bir noktaya getirmişti bırakmıştı ki son kavgalarında; sevmediğini iddia ederse nankör, sevdiğini söylerse aptal gibi hissediyordu.

Şu an bu halde olmak, kendi doğduğu ve büyüdüğü şehirde yanında aşık olduğu adam ile bulunmak bile ona gerçek dışı geliyordu.

Yine de içini acıtan, hala konuşulmamış şeyler vardı ama Ali bu kadar mutluyken Barbaros bunların konusunu açmayı bırak onun aklına bile düşürmeyeceğim biliyordu.

"Barbaros."

"Efendim?"

Ona doğru dalmışken duyduğu ses ile kendine geldi ve cevapladı sevgilisini.

"Geldik."

Etrafına baktı ve otelde olduklarını görünce cebinden para çıkarmaya kalktı ama Alican onu durdurdu.

"Ödedim ben. Hadi inelim, dalmıştın iki üç kez seslendim ama duymadın."

"Dalmışım ya.. pardon."

Taksiden indi ve çoktan bagajdan çıkarılmış olan çantalarına baktı.

Ne kadar bir süredir dalmış şekilde oturuyordu?