MasterChef All-star | Alican & Barbaros

Fazla oksijen

Yarışmada olan şeyler beni ilgilendirmiyor, burası benim dünyam ve bu dünyada Alican'ın da Barbaros'un da karakterini ben yönetiyorum. Bunu bilerek okumanız iyi olur çünkü bölüme sinirlenip buraya yorum atılınca ben üzülüyorum, bölüm sonundaki yazılarda yarışmayı tartışabiliriz ama onun dışında lütfen gerçek hayat ile burayı karıştırmadan yorum atın, teşekkür ederim 🌸

—

Takım oyununu 2-1 kaybetmelerinin üstüne ödül oyunu için yarışmaya başlamışlardı.

Ödül ise Tekirdağ'dan bir arsaydı. Alican bu ödülü almak isterdi cidden, Barbaros ile beraber güzel bir şey inşa edebilirdi oraya.

Herkese -beş yemek vardı ve fazla kişilerdi- verebildiği yemekleri verdi ve kendisiyle beraber Azize'yi yardıma koydu Alican.

"Yavrum."

"Efendim?"

"Bana.. arpacık soğan ve sarımsak soyar mısın?"

"Geliyor hemen."

Kıvanç, Barbaros ve Alican arka tezgahta çalışıyorken, diğerleri öndeydi.

Alican konuştu.

"Takım kaptanı olmak çok zor... bir daha olmak istemiyorum."

Kıvanç ona doğru kafasını salladı.

"Niye lan?"

Aynı anda Barbaros'ta konuştu.

"Niye?"

"Alınıyorlar.. reçete almayınca."

Alican ikisine ortak cevap vererek işine devam etti.

Tanya geçerken Alican'a gülümsedi.

"Kaptan kolay gelsin."

Alican enerjik sayılabilecek bir sesle Tanya'ya karşılık verdi ama yüzü ifadesizdi.

"Ooo Danya, napan?"

Tanya ona güldü ve işine döndü.

"Vay be Alican.. başımıza neler geldi bu hafta."

"Canımız sağolsun be Danya."

Herkes işine son adım devam ederken Mehmet şef arada konuşuyordu.

Azize ve Sergen arasındaki sürtüşmeyi izledi Alican.

"Tamam Sergen yapmıyorum ben, geçerim otururum kenara."

"Yani Azize ama sende, biliyorum diyorum tatlıyı hala şu çok mu oldu diyorsun. Hep aynı şeyi yapıyorsun."

Alican ise 'geçerim otururum kenara.' cümlesine takılmıştı.

"Niye geçiyorsun kenara abla? Yardım etsene diğerlerine."

Sergen, Azize'ye döndü.

"Peyniri yapabilirsin benim için."

Alican konuşmaya devam etti.

"Sen niye alındın? Beş tane reçete var zaten."

Azize biraz da olsa sinir olan tonuyla konuştu.

"Niye alınayım? Hiç kimseye alınmadım. Alican bak kaç gündür bana bu kelimeyi kullanıyorsun lütfen ya."

"Canım benim, beş tane reçete var."

Azize kendini tekrarlayarak bir kaç kere daha 'Alican bak kaç gündür bana bu kelimeyi kullanıyorsun, bu dördüncü gün' gibi cümleler kurdu.

"Öyle yapıyorsun abla, sen kendini bilmiyor musun?"