Özür dilerim

1.4K 95 219
                                    

Alican ve Barbaros kapıyı kitlemiş, yatakta uzanırken konuşuyorlardı. Barbaros daha iyi hissediyordu, nasıl böyle salmıştı kendini?

Alican onun eliyle oynarken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu, Barbaros ise onun eliyle oynamasını isterken kafasına yaslanmış şekilde duruyordu.

Barbaros, Alican'ın konuşmasını kendi sorusuyla böldü.

"Aşkım, bana aileni anlatır mısın?"

Alican onay vererek kafasını aşağı yukarı salladı hafifçe.

"Ailem... dört kişilik bir aile. Annem ve babam ayrı, abimle olan olayı da söyledim sana zaten."

Barbaros sessizce onu dinlerken gözlerini kapamıştı.

"Bunu sorduğun iyi oldu aslında. Bende sana bir şeyler diyecektim."

Barbaros gözlerini açmadan konuştu.

"Ne diyecektin?"

"Annemle babamın ayrılığı hakkında, sanırım benim yüzümden boşandılar."

Barbaros gözlerini açıp kaşlarını çattı.

"Nasıl yani?"

"Şöyle... benim bir sevgilim vardı, 15-16 yaşları bunlar bu arada ergen kafası yani. İsmi de Emre'ydi hatta. Benden 3 yaş büyüktü ve o zamanlar da çok hoşuma gidiyordu bu. Arkadaşlarım arasında -beni bilenlerin arasında yani- hava falan atıyorum öyle salaklık."

Barbaros buna güldü. Ali'nin kendini bu kadar erken keşfettiğini bilmiyordu.

"Neyse işte. Bir gün annem ve babam düğün için Isparta'ya gideceklerdi annem Isparta'lı benim, abimi falan da aldılar ama benim sınav haftamda o yüzden evde kaldım. Evde yalnızım, ergenim ve libidom tavan. Erkeğim işte kısacası. Çağırdım Emre'yi evime, o da bunu bekliyormuş gibi geldi hemen."

Barbaros dikkatle dinliyordu. Alican'ın sesi stabildi arada gülüyordu sadece.

"Bir şeyler yaşadık. Şu an olsa asla yapmam çünkü benden büyüktü 3 yaş olsa da, büyüktü yani. Neyse sorun o değildi, sorun annemle babamın eve geri gelmesiydi."

Barbaros endişe ile kafasını kaldırdı.

"Ne?"

Alican kafasını salladı ve Barbaros'un eliyle oynamaya devam etti.

"Basıldık baya. Emre kaçtı bir şekilde ama ben kaçamadım. Nereye kaçacaksın sonuçta? Evin burası senin, karşısındakiler ailen."

Alican derin nefes alarak devam etti.

"Babamdan sağlam bir dayak yedim önce. Annem'in de sessizlik cezası ile birlikte evde yavaş yavaş yalnız kaldım. Bir abim kaldı benimle, benim ne bok olduğumu biliyordu ama yine de soğumadı benden."

Alican gözünün önüne gelen görüntülere engel olamadı, sanki yine o küçük çocuktu.

"Benim ibne olmam aileyi sessizleştirdi bildiğin. Okuldan aldılar beni, Emre ile aynı okulda olduğumu düşünerek. Farklı bir okula verdiler. Evin huzuru gitmişti. Annem ve babam kavga etmeye başladılar.

Hatta bir kavgada babam; 'sen baktın bu oğlana, kız kıyafetleri mi giydirdin de ibne oldu?' Diye bağırmıştı anneme. Annem de ne yapsın, bilmiyor ki doğuştan geldiğini bunun. Babama bağırırdı hep, derdi ki; 'Sen başında olsaydın oğlunun, alsaydın yanına adamlığı öğretseydin.' Bu kavgalar devam etti bir süre.

Sonrasında hacı hoca işleri başladı. Her giden farklı bir şey söylüyordu, kimi koca karı ilacı veriyordu. Babam beni futbol kulübüne yolladı, bu sorun değildi zaten severdim futbolu ama yine de gönderme amacı benim için değildi. Erkek olayım diye gönderdi. Yine de hiç biri yetmedi, onların birbirlerine duyduğu aşk yetmedi. Evliliklerini kurtaramadılar, benliklerini kaybettiler. Bu evlilikle beraber bir de oğul kaybettiler ama bunu umursadıklarını sanmıyorum."

MasterChef All-star | Alican & Barbaros Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin