BÖLÜM ON ÜÇ,
İLK ÖPÜCÜK İLK AŞKINDIR
....
Efil şaşkınlığını gizlemek ister gibi gülümserken Efkan amca ufak bir şok geçirmiş gibiydi.
"Neden bundan şuan haberim oldu?" Bu noktada Adar ile bakıştık birkaç saniye.
"Çok sevindim bu habere." Gülerek Adar'ın omuzuna koydu bir elini. Ardından güldü.
"Doğru söyle,Eylül mü yaptı sizin aranızı?" Kendimi tutamayıp güldüğümde tüm gözler bana dönmüştü.
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Pardon."
Oğlunu bırakan Efkan bey bana döndü.
"İdil. kızım sen neden söylemedin bunu daha önce bana?"
"Adar!" Yunus'un sesiyle birlikte aynı anda kafamızı çevirip ona baktık.
"İdil'i de al gel. İçerideyiz." Yunus içeriye girince bana döndü Adar.
"Biz şimdi gidelim."
"Efil'de bizimle gelsin," dedim. Adar ciddi misin der gibi bana bakınca onu umursamadan Efil'e döndüm.
"Tabi o da istiyorsa."
"Olur ya." Babasına döndü ardından. "Lütfen ben yokken dedikodumu yapma baba." Babası gülerek kızını saçlarından öpünce bir anlığına babam aklıma gelmişti.
Özledim baba. Çok özledim.
"Hadi gidelim." Efil'in cümlesiyle birlikte derin bir nefes vererek eve doğru yürümeye başladım.
"Sorun ne?" Yanımda yürüyen Adar'a döndüm.
"Hiç."
...
"Tamam. Herkes Efil ile tanıştığına göre oyunumuzu ve kurallarını anlatalım. "
"Ben içmem," diyerek Mert'e baktım.
Güldüm ardından. "Benim yerime de Adar içmek istiyormuş." Adar'ın gülen sesini duyduğumda kafamı iki yana salladım.
Salak herif.
"Öyleyse kısaca oyunumuzu anlatalım. Herkes sırasıyla istediği kişiden bir şey itiraf etmesini veya yapmasını isteyecek. Eğer kabul etmezse de hazırladığım şu tuhaf karışımı içecek."
Adar'ın yüzünü ekşilterek karışıma baktığını gördüm.
"Lan Mert." Ne oldu der gibi Adar'a baktı Mert.
"Ne koydun lan sen bunun içine?" Cevap Yunus'tan geldi.
"Allah ne verdiyse karıştırdı valla kanka. En son portakal suyunu biliyorum ben."
Bıkkın bir nefes vererek bana baktı Adar. "Biz gidelim bence." Koluna vurdum hafifçe.
"Hayır." Gözlerini devirdi. Güldüm.
"Başlayacak mıyız artık?" Aleyna'ya döndüm o an.
Yunus ve Nilay'ın ortasında oturuyordu ve sanıyordum ki çok içmişti.
Gülerek kafasını salladı Mert. "Ben başlıyorum o zaman." Eylül'e döndü ardından.
"İtiraf et Eylül."
"Evet?"
"Aleyna Zümrüt hakkında ne düşünüyorsun?"
Güldü Eylül. "Cidden..." Aleyna'ya döndü ardından.
"Bence Aleyna Zümrüt hayatı sadece para ve popülerlikte olan şımarık bir kız. Etrafındaki insanların hayatını bile isteye mahvedip hiçbir şey olmamış gibi davranıyor oluşu da ayrı bir şey zaten... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ GÜL(Düzenlenecek)
Teen Fiction"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerin...
