SEVDİM SENİ BİR KERE

1.1K 84 188
                                    

Herkese selam.

Öncelikle bölüme hoş geldiniz. Finalimize yalnızca bir bölüm kaldığını belirtiyor ve sizleri olası yazım yanlışları konusunda uyararak gidiyorum.

Bu arada oy sınırı yok ama bunu dikkate alarak bölüm aralığını belirleyeceğim, iyi okumalar.
...
"Ya hafıza kaybı geçirmişse?"

"İdil," dedi Aleyna tüm ciddiyetiyle koltuğun üzerinde yatan Adar'a bakarken. "Bence uyanmayacak. "

"Aleyna!" Eylül ile aynı anda bağırmıştık.

Ne var der gibi baktı ikimize de. "Sizin aksinize gerçekçi konuşuyorum diye bana kızamazsınız." derin bir nefes verdiğim sırada devam etti. "Ya ben barışın diye onca insanı tekrar bir araya getirdim, şu olanlara bak." Güldü. "Şaka gibisiniz gerçekten."

"Siktir..."

Sesini duyduğum an diğer herkes gibi hızla kafamı çevirip ona baktığımda elini başına koymuş, yüzünü buruşturarak yanındaki Eylül'e bakıyordu.

"Abi!" Eylül, Aleyna'nın söylediklerinden sonra abisinin uyandığını görmüş biri olarak rahat bir nefes verdiğinde Adar önce sırtını duvara yaslamış öylece onu izleyen Işıl'a, sonra da bana baktı.

"Ne oldu bana?"

"Kadeh," dedim birden.

Anlayamamıştı. "Ne?"

O an benden önce Işıl konuştu. Ve evet, Işıl Sürmen'de artık buradaydı.

"Sen o adamı öldüreceğim deyince bende panik olup İdil'den seni durdurmasını istedim." kısa bir an bana baktıktan sonra tekrardan devam etti. "Ama kafanda kadeh kıracağını gerçekten tahmin edemedim..."

Adar bir anda bana döndüğünde bir suçluymuş gibi ellerimi hafifçe havaya kaldırdım. "İkinci kez ölmene izin veremezdim."

"İdil," dedi o an kısık bir sesle Mert. Hemen yanımda duruyordu. "Ellerini indir bence."

Siktir.

Adar'ın kanının bulaşığı ellerimi hızla indirdiğimde bana bakmaya devam ediyordu. "Beni böyle mi durduracaksın gerçekten?"

Adar birden ayağa kalktığında Işıl hızla yanına gitmişti. "Abi."

Onlara bakarken gözlerini devirdi Eylül. "Abiymiş, götüm."

Mert bu söylediğine güldüğünde Eylül ona ters bir bakış atarken ben Adar'ın önünde durdum.

"Otur şuraya."

"İdil," dedi birden."Anlamıyor musun? Eğer şimdi gitmezsem bir daha sizi koruma şansım olmayacak."

"Sen neden bizi korumak zorundasın ya?" sinirle Işıl'a döndüm. "Nerede bu kızın babası? Her şey onun yüzünden olmadı mı?! Gelsin şu boku da o temizlesin!"

"Babam buraya gelirse her şey daha kötü olur," dedi Işıl. "Eğer olanları öğrenirse-"

"Bir dakika," dedim lafını yarıda keserek. "Sen şimdi o adamı öldürdüğünü babana söylemedin mi?"

"İdil." Eylül araya girmek istediğinde Mert ona izin vermedi. Işıl ise sessiz kalmaya devam etti.

"Cevap versene bana!" diye bağırdım sonunda sinirle. "Abinin hayatı senin yüzünden boka dönerken sen babana olanları anlatmadın mı?!"

Işıl sonunda ağlamaya başladığında tepksizce ona bakıyordum. "Anlatamazdım!"

"Neden?" Ona doğru bir adım attığım an Adar ikimizin arasına girdi ve onu görmemi engelledi.  "Neden diye sordum sana!"

MAVİ GÜL(Düzenlenecek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin