"Mavi gül." Arkamı dönüp ona baktım. "Ne?" "Benim için ne olduğunu sormuştun ya. Sen benim için mavi gülsün. Buradasın,benimlesin ama aynı zamanda da imkansızsın. benim için imkansızsın." Kalbime bir ağırlık oturduğunda gözlerimi onun kahve gözlerine çevirdim. "Neden imkansız peki?" Güldü. "Neden bunu soruyorsun ki? Sen benden nefret etmiyor musun?" "Hayır," dedim ve geriye doğru bir adım atarken konuştum. "Senden nefret etmiyorum. Ama yapmak istemediğimden değil, sadece yapamadığımdan."
43 parts