-Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese."
🖤
"Neden geldin? Bitmedi söyleyeceklerin? Yeterince kırıp dökmedin mi beni?" Dolu dolu gözlerle sarf ettiğim sözler yüzündeki ifadesizlik maskesini çatlattı.
Üzerindeki üniforma görevden yeni geldiğini kulağıma fısıldarken gelir gelmez soluğu dibimde almış olması içimde o günden sonra ölü gibi yatan hislerin hareketlenmesine sebep oldu.
"Sungur." Deyip sustum. Adının dudaklarımdan günler sonra dökülmesi benim içinde beklenmedikti. Halbuki günler önce adını bir daha zikretmeyeceğimi bas bas bağırmamış mıydım? Gururumu ezip geçen aşkım, göğüs kafesimden sızıp kalbime ulaştı. Kalbimde beliren sancıyla birlikte sol gözümden bir gözyaşı intihar etti.
"Sungur, yetmedi mi? Konuş hadi! Bizden olmaz diye bas bas bağır yüzüme. Bu yükü omuzlarına bırakamam de yine. Kalbim yokmuş gibi sözlerini vur yüzüme. Ne de olsa ben taşım öyle değil mi? Hissetmiyorum bir şey. Bir kere ya! Bir kere şu kuruntularını geride bırakta konuşmama izin ver. "
Donuk yüzüyle sözlerimi dinlerken geldiğinden beridir ilk defa yutkunduğuna şahit oldum.
Bana doğru bir adım attığında hıçkırdım. "Aramıza ördüğün duvarları aşamıyorum artık. Kalbim sensizliğe daha ne kadar dayanır bilmiyorum ama düşmanın değilim ben. Kurşunlarının hedefi düşmanların olsun ben değil. Sözlerini bir düşmana sarf eder gibi nefret dolusun. Ben seni bu kadar çok severken, sen neden bana karşı bu kadar acımasızsın?" Dedim.
Ellerimi kalbime yasladım. Bu adamın git gellerine katlanamayan kalbim, o kadar hızlı atıyorduki biran gerçeklik algımdan soyutlanıp kalp atışlarımı duymasından korktum.
Yüzüme uzanan eline öylece bakarken yanağıma yaslamasını beklemediğim için şaşkınlıkla ona baktım.
"Gidemedim Efsan." Diye fısıldadı alnını alnıma yaslarken. Kalbim göğüs kafesimi kırmak ister gibi şiddetle çarparken yutkundum.
Yüzümdeki eli yanağımı ağır ağrı okşarken ona yaslandım. Yaslanmasaydım düşerdim. Teması benim için ilkti. Bedenim bu ilki kaldıramayacak kadar güçsüzdü.
"Ben yolumu kaybettim. İnsan bile bile yolunu kaybeder mi? Edermiş." Dediğinde ela gözleri gecenin ıssız karanlığına inat bir ay gibi pasparlaktı. "O yolda seni bulmak isteyen kalbime uyup, yanlış yerde olmama rağmen adım adım sana geldim. Kırdım seni. Öyle böyle değil paramparça ettim seni. Özür dilerim."
Bir masalı andıran sözleri her an bir rüyadan uyanacakmışım gibi hissettirirken ağlamam şiddetlendi. Ellerim boşlukta salınırken bedenim daha fazla dayanamayıp yavaşça yere süzüldü.
Bu olanlar çok fazlaydı.
"O yolda seni bulmak isteyen kalbime uyup, yanlış yerde olmama rağmen adım adım sana geldim."
Herkese rağmen bana gelmişti.
Bir zamanlar imkansızlığımız yüzünden aramıza ördüğüm duvarın tuğlaları paramparça oldu. O ve ben. Sadece bizdik.
Bir başkası yoktu. Aylar öncesine kadar benim için hayalden öte olmayan bu adam tam karşımdaydı.
Önümde dizlerinin üzerine çökerken gözyaşlarımı silip yüzümü avuçladı. Kocaman ellerinin arasında küçücük kalan yüzüm onu gülümsetti. Yüzümdeki ıslaklık parmaklarına bulaştı. Ancak o, bunu önemsiyor gibi durmuyordu.
Tek önemsediği benmişim gibi bakıyordu gözlerime.
Gülümsemesine kaydı bakışlarım. Gamzeleri benim için çıkmıştı ortaya. Benim için...
"Seni bana getiren şey nedir? Senden gitmem için bas bas bağırırken neden buradasın?" İçime kaçan sesimi zor bela bulup kurduğum cümleleri sakince dinledi.
"Benden gitmen için çabalarken sana çekildiğimden bir habermişim. Sen gidebildin mi bilmiyorum ama ben gidemiyorum." Tok sesindeki yumuşaklık içime işledi.
Ellerimi omuzlarına sabitlerken derin nefes alıp verdim. Azda olsa dinen gözyaşlarım ile görüş alanım netleşirken "Sungur, ben senden nasıl gidilir bilmiyorumki." Diye konuştum.
Ben ondan nasıl gidilir bilmiyordum.
"Bilme." Dedi hızlıca. Nasır tutmuş elleri yüzümü narince okşarken çocuk gibi ağlamak istiyordum. Dokunuşu,ses tonu benim için çok özeldi. Bu yüzden bile ağlayabilirdim. "Bilme Efsan çünkü bende bilmek istemiyorum."
Yeterki istesin... ben bildiğim her şeyi unutmaya hazırdım. Başımı salladım mutlulukla. "Bilmiyorum. Bilmekte istemiyorum. "
Sözlerimin ardından beni kucağına çekti. Kollarının arasına girdiğimde kocaman gövdesi bana fırtına sonrası sığınılan bir limanı anımsatırken dudaklarını başımda hissetim. Saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurduğunda bizi bekleyen zorlukların ikimizde fazlasıyla farkındaydık. Ancak ne o ne de ben bu zorlukları dile getirdik.
Öylece birbirimize sarıldık. Öylece birbirimizi sevdik...
🖤
Her kitabımda yaptığım gibi bu kitabımada tanıtım bölümünü attım.
Kemerlerinizi takın. Ağır hasar alabilirsiniz çünkü biz bomba gibi geliyoruz ❤️🩹
Acının doruklarını,hayal kırıklıklarının dibini yaşayacağımız bir kitap olacak. Karşılıksız Aşkın en ince ayrıntısına kadar okurken baş karakterimiz Efsan'ın sevdiğini bir başkasıyla izlemesini ve sevdiği adamın nişanlanması temel konularımızdan biri. Kitabımızın olay örgüsü bundan ibaret değildir asıl olay örgüsünü bölümler atıldıkça öğreneceğiz.
Ancak İnstagram'dan çok fazla kesit paylaştım. Olayları az çok oradan çözebilirsiniz.
Hesabım:Rulinzils_
Bölümler TEMMUZ ayında atılmaya başlanacaktır.
O güne kadar kendinize çok çok iyi bakın.
Bu yazar sizi çok seviyoooor.
ÖPÜLDÜNÜZ.
HEMDEE KOCAMAN 🌸🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-SAUDADE-
Teen Fiction"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..." (...) "Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim." Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya topl...