Merhabalar ❤
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz lütfen ❤
-Keyifli okumalar-
Aylar önce, annemin sohbet sırasında söylediği bir cümle aklıma geldi: "Karşılıksız aşkın acısı, hiçbir ilacın iyileştiremeyeceği bir yara gibi kalpte sızlar." O an bu cümle bana fazlasıyla acı vermişti.
Şimdi, bu cümlenin bende bıraktığı etkileri düşünüyorum. Acı mı çekiyordum? Belki. Ama hissettiğim sadece acı değil, kabul edemediğim daha derin ve karmaşık duygular vardı.
Annem bir keresinde, "Ne kadar saklarsanız o kadar geç kalırsınız," demişti. Bu sözler, şimdi acı bir şekilde içimde yankılanıyordu.
Ancak öyle bir noktadayım ki, kendime bile kızamıyordum. Kendi içimde hissettiğim sevgiyi bile kabul edememişken, nasıl itiraf edebilirdim?
Her şeyin bir anda başıma yıkılacağını nereden bilebilirdim ki? Minnetim aşka dönüşüp beni bu kadar yakıp kavuracağını nasıl tahmin edebilirdim?
Salondaki konuşma sesleri bir sinek vızıltısı kadar rahatsız edici gelirken Çiçek teyzenin sesi bir kez daha duyuldu, "E o zaman ben haber salayım?" Heyecanlı bir o kadar da Sungur'un vazgeçmesinden korkar gibiydi.
Sungur cevap vermek yerine annesinin sözlerini sesizliği ile onayladı. Herkes daha kesinleşmemiş sözün tebriğini sunarken titrek bir nefes aldım.
Evin duvarları üzerime üzerime gelirken Sungur'un onayı içimde yatan ve acı bir şekilde varlığını hissettiren duygularımı gün yüzüne çıkardı.
Sezen, içten bir şekilde konuşurken, "Abi doğruyu söyleyeyim, kabul etmezsin diye düşünmüştüm. Malum, otuz yaşındasın ve bu zamana kadar evlenmeyip hiçbir kadınla da görüşmeyince şaşırdım," dedi. Sungur'un yüzünde bir gülümseme dışında bir tepki görmedim. Hakan amca ise, "Hayırlısı olsun inşallah," dedi. İçimde bir boşluk hissi oluştu; her şeyin nasıl bu kadar soğuk ve sıradan geçtiğini anlamakta zorlanıyordum.
"Bir zahmet kabul etsin. Yaşıtlarının boyları kadar uşakları var." Dedi Çiçek teyze.
Sungur annesine gülen gözlerle baktığında "Sanki senin amacın torun sahibi olmak, Çiçek Sultan."
"Çok mu belli oluyor?" Diye araya girdi Nergis.
Nergis, Sungur'un en küçük kardeşiydi. On sekizine yeni girmişti. Çok fazla yakın olmasakta tatlı bir kızdı.
"Biraz."
Herkes gülen yüzlerle bu sohbeti dinlerken oturduğum yerden yok olmak istedim.
"Seni bir evlendirelim de Efsan kızımın da başını bağlayalım." Okların bana çevrilmesini beklemediğim için adeta mal gibi kalakaldım.
Daha ben cevap vermeden Ömer abimin kahkahası salonu doldurdu. Bakışlarım ona döndüğünde sırıtarak Çiçek teyzeye baktığını gördüm. "Hangi salak bunu alıp başına bela almak isterki? Seveni bile kaçırır bu."
Ona ters ters baktığım esnada annem araya girdi," Aslında var isteyen ama bizim kızın gönlü yoktur."
Ah çok güzel. Herkesin içinde benim mürüvvetimi konuşacaktık...
"Anne," Uyarı dolu çıkan sesim 'Annemin ben ne dedim sanki,' bakışlarından sonra kesilmek zorunda kaldı.
"Kimmiş isteyen,Tanıyor muyuz?" Dedi Sungur,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-SAUDADE-
Teen Fiction"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..." (...) "Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim." Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya topl...