20. BÖLÜM

2.7K 123 66
                                    

Hastanenin ardından biraz mutfak alışverişi yapan Ferit ve Seyran eve dönmek üzereydi. Birkaç gündür sürekli beraberlerdi, beraber uyuyup uyanıyorlar, beraber market alışverişi yapıyorlardı ve birbirlerine alışmışlardı. Beraber market alışverişi yapmak dünyanın en keyifli şeyiydi. Ferit kırk yıl düşünse ufak bir market alışverişinin etkisiyle gelecek planları kuracağını düşünmezdi. Geleceğe dair ilk defa planları vardı.

Binanın asansörüne bindiklerinde Seyran aynadan kendini kontrol ederken Ferit ona sokulmakla meşguldü. Sonuçta eve varmak üzerelerdi ve kendini iyi hissediyordu. Sabah yarım kalan şeyin telafisini yapabilirlerdi.

"Ferit rahat durur musun? Biri görecek."

"Kim görecek Seyran? Baş başayız."

Seyran'ı köşeye sıkıştırıp iki yanına ellerini koymak istedi ama... alçılı kolu kol askısındaydı maalesef. Doktor alçının tekrar çatlamaması için ufak bir önlem almıştı.

"Hay sokayım koluna da askısına da."

"Ştt Ferit. Çok küfrediyorsun bu aralar."

"Hiçbir işim yolunda gitmediğinden dolayı olabilir mi sevgilim?"

"Olamaz sevgilim. Hem bak biraz daha rahat durmazsan bu alçı da çatlayacak."

"Alçı bile dayanamıyor Seyran. Ben nasıl dayanayım? Ver bir öpücük."

Ferit o çok istediği öpücüğü sevgilisinin dudaklarından aldığı an asansör durdu ve kapı açıldı. Seyran gözünü açtı ve katı kontrol etti hemen. Kat genelde boş olurdu ama bugün değildi. Seyran'ın kapısının önünde birisi yere çökmüş oturuyordu. Panikle itekledi Ferit'i. Kim olabilirdi ki bu?

Hızlı adımlarla asansörden çıkıp kapıya yaklaştılar. Onların geldiğini gören davetsiz misafir ayağa kalkmıştı. Ferit'in kaşları çatıldı ve bir adım öne çıkarak Seyran'ı arkasına aldı.

"Senin ne işin var burada?"

"Biraz konuşabilir miyiz Ferit?"

Seyran Suna'yı inceledi. İlk defa normal görünüyordu kadın. Üste çıkmaya çalışmıyordu ve öldürecek gibi bakmıyordu. Makyajsızdı ve gözleri kızarmıştı. Üzüldü Suna için. Pişman görünüyordu.

"Şimdi konuşamayız. Seyran'ın evinin önüne gelmek ne demek ya? Nasıl buldun burayı?"

"Abidin'e sordum..."

Ferit sinirle güldü ve alnını ovaladı. Abidin kendisine haber verebilirdi en azından. Ferit de önlemini alırdı.

"...sana haber vermemesini ben istedim çünkü haberin olsa beni istemezdin."

"Şimdi de istemiyorum. Gidebilirsin."

Suna yüzünün önüneki saçı kulağının arkasına sıkıştırdı. Ferit'in bu tepkisi normaldi ve Ferit'i ikna etmeliydi.

"Ferit lütfen. Konuşmamız gerek. Sen de biliyorsun."

"Dün akşam yeterince açık konuştuk bence. Söyleyecek bir şey kalmadı. Merak etme söylediğim her şeyde ciddiydim. Eğer bunun için geldiysen geri dönmeyeceğime emin olabilirsin."

"Ben bu aramızdaki anlamsız didişmeyi bitirmek için geldim"

"Bitti zaten. Aramızda didişme falan kalmadı. Dedim ya sana, kazandın."

PİYANİST (SeyFer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin