textingten düzyazıya kayıyoruz yavaştan
***
Jisung, hafta içinin son günü ve son saatlerde yapılan etüt tarih olduğu için eli yanağında karşısında ders anlatan Minho'yu izlerken hemen bir sıra önünde oturan Felix sırtını duvara yaslamış, bu sayede gördüğü Jisung'a gülüp duruyordu.
Minho derin bir nefes verdi. "Bitirelim mi o zaman?"
Sınıftan teker teker onay gelirken esneyen Jisung'u gördüğü gibi güldü Minho, önceden kim bilir kaç kez yanından geçen çocuk dikkatini çekmezken şimdi her hareketini ezberlemek için gözlerini üstünde tutuyordu.
Jisung'un Felix ile sohbet ettiğini görüp kendisi de bilgisayarını kapatıp çantasına yerleştirmiş, birisi "Tarih dersini sevmeye başladım," deyince Minho aldığı iltifatlar ile gülümsemişti.
Önceden kafede canı çıkana kadar çalışıp bir de azar işitiyordu çoğu zaman boş yere ama şimdi hem dinleniyor hem de vaktinin aldığı paraya değdiğini hissediyordu.
"Yani bence de," deyip Jisung'a kısa bir bakış attı. "Olay örgüsü olmadan pek akılda kalmıyor tarih."
"Hocam sizin de hocanızdan mı geliyor bu olay örgüsü kurmanız?"
"Aslında hayır," deyip kollarını göğsünde birleştirip küçük küçük adımladı sınıfta. "Lisede sayısal öğrencisiydim ben, Hukuk istediğim için kendim görmediğimiz dersleri ekstra çalışıyordum haliyle tarih de bunun içindeydi. Tamamen not alarak çalışmıştım, ezberim de kuvvetlidir ama buraya gelmeden..."
Jisung'a kısa bir bakış attı. "Birinin sürekli tarih dersinde uyuduğunu duydum, kendisi olay örgüsü olmadan asla bir şeyleri aklında tutamıyormuş da. Bu yüzden dersten önce bilgilerimi tazeleyip olay örtüsünü kurguluyorum size."
Felix kahkaha attı keyifle, birkaç göz ona dönerken o sırıtıyordu. Jisung ellerini yanaklarına bastırıp nefesini tutarken biri merakla sordu. "Neden peki sayısalda iken Hukuk istiyordunuz?"
Bu sefer endişeyle gözlerini hızla Minho'nun üzerine dikti Jisung, kötü olacak sanıyordu ama Minho rahatça kafasını sallamıştı adımlamayı kesmeden. "Eminim benim gibi olan çok kişi vardır aranızda, sayısalı ailem istiyordu ama ben Hukuk istiyordum. Sonuç dönemime kadar da onlara söylemedim iki alandan girdiğimi."
"Vay be, sayısal puanınız kaçtı peki?"
Minho o anı düşünür gibi oldu, eliyle yanağını kaşıdı. "Tam net hatırlamıyorum yalan olmasın ama tıp gelmiyordu, bilgisayar mühendisliği falan geliyordu."
"O sırada onu bile yapamayan sayısal öğrencileri."
Bu sefer hepsinden küçük bir gülüşme çıkarken Minho saatini kontrol etmiş, ders saatinin daha bitmesine var olduğu için kaşlarını kaldırmıştı. "Bir şeyler anlatmak isteyen var mı, vakit öldürelim. Sorabilirsiniz de tabii."
"Benim var!" Kızın biri atıldı. "Saçınızın tonu hangi renk? Sabahtan beri bunu düşünüyorum."
Jisung dahil herkes kahkaha atarken Minho, Seungmin'in zorla aldırdığı tonu söylemiş ve devam etmişti. Erkeklerden biri sordu. "Gayriresmi konuşabilir miyiz?"
"Sınırları aşmadıkça tabii, ben de daha çok memnun olurum. Kendimi yaşlı hissediyorum."
"O sırada üçüncü mezun ben."
Minho kendini tutamadan kıkırdadı, sınıfta bir grup arkadaş atışıyordu. "Hocam var mı sizin de böyle ben nereden bununla arkadaşım dediğim arkadaşlarınız ya, Young uzak dur!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
depresyon güzelim, minsung ✓
Fanfiction"küçücük kalbin var... dünyaları sığdırıyorsun."