Selamün Aleyküm 🌹❤️
Siz bu bölümü okurken bende taslaklarımı yazmaya devam edeyim ;) Yazım hataları için kusura bakmayın.
Keyifli okumalar.
❆
بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
❆
Yengem ile Kur'an kursundaydık.
Tecvit derslerine uzun bir aradan sonra özenle devam ediyordum. Henüz çalışmaya başlamadığım için kurslara hafta içide gidip geliyordum. Esma hocanın derslerini dinlemek harikaydı. İnsan hiç sıkılmıyordu.
Kurstaki kızlarlada ayrıca molalarda dini sohbetlerde bulunuyorduk. Namazlarımızı kılıyor, Kur'an-ı Kerim okuyarak birbirimizin yanlışlarını düzeltiyorduk. Haliyle arkadaşları bulduk mu daha keyifli oluyordu ortam.
Nasıl geçtiğini anlamadığım dört saatin sonunda kızlarla vedalaşıp kurstan çıkarken, peşimden koştura koştura Hira geldi.
"Selamün aleyküm Neva. Nasılsın?"
"Aleyküm selam Hira. İyiyim çok şükür sen nasılsın?"
"Elhamdülillah. Bir şey rica edecektim."
"Tabi," dedim merakla.
"Ahmet ile aşağıdaki kafede buluşacağız ancak tek gitmem doğru olmaz. Abim gelsin dedim ama son dakika bir hastası çıkmış. Sen gelebilir misin benimle dersin bittiyse."
Gülümsedim. Bu anı kaçırmazdım elbette.
"Tabi gelirim. Dersim bitmişti eve gidiyordum zaten," dediğimde gülümsedi.
"Çok iyi o zaman. Çantamı alıp geliyorum," dediğinde başımı salladım. O gelmeden önce aynaya bakarak lacivert şalımı ve gri feracemi düzelttim.
Ben kapıda ayakkabılarımı giyerken, Hira geldi. Hızla ayakkabılarını giydi ve köşedeki aynanın karşısına geçti. Ucu bozulan şalını düzeltti ve şöyle bir kendini süzdü.
İyi göründüğüne karar vermiş olacak ki, benim koluma girerek kapıya ilerledi. Zaten gideceğimiz kafe çok uzak değildi. Beş dakika içinde orada olacaktık.
Yolda Hira abimle alakalı bir sürü sormuştu. Hepsine en insani cevapları vermiştim. Eğer kendi gözümden bakarak cevap verseydim, abim evde kalırdı ve ben bunu asla istemezdim.
Tam kafenin önüne geldiğimizde kapıda bekleyen Ensar'ı gördüğümde adımlarım yavaşladı. Ee hani gelmeyecekti?
"Abi," dedi Hira şaşkınlıkla. "İşin yok muydu senin?"
"Çabuk bitti. Bende geldim," dediğinde Hira'nın bakışları mahcup bir şekilde bana döndü.
"Kusura bakma. Ben gelmeyecek sandım," dediğinde içini rahatlatmak için gülümsedim.
Ne kusuru canım.
"Sorun yok. İçeri geçelim isterseniz," dediğimde Hira başını salladı.
İçeriye girdiğimizde abim köşedeki masada oturuyordu ve önündeki çayı yudumluyordu. Bizi gördüğünde hızlıca ayağa kalktı. Heyecanlı olduğu her halinden belliydi.
Vay benim odun abim.
Vay beş sene evlenmeyi düşünmeyen abim.
Ne olmuş sana böyle ya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Kaderim ↭ Texting
Roman pour AdolescentsEnsar: Anlasana sen benim helalim değilsin. Ensar: Helalim olmayana bakmam ben. Neva: Tamam lan Ensar:? Neva: Olurum helalin #Tamamlandı