3.2

5.1K 389 110
                                    

Selamün aleyküm 🌹❤️

Sınavlarla ve yoğun derslerle cebelleştiğim iki gün sonunda zor da olsa bu bölümü atıyorum.

Neyseee

Keyifli okumalar.

بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم

Üzerimde lacivert hafif simli bir elbise vardı. Fazla abartılı olmayan bir elbiseydi. Şalımı da gri tonlarında takmıştım. Gayet sade ve güzeldi.

Amine siyah saten bir elbise giymişti. Koyu bir şalla uyumu yakalamıştı. Hazen bordo bir elbise giymişti ve gerçekten çok yakışmıştı. Süsen ise gözleriyle uyumlu çağla yeşili bir elbise giymişti. Allah var hepsi birbirinden güzel olmuştu.

Abim çağırabileceğimi söylediği için kızları da davet etmiştim. Onlarda beni kırmayıp gelmişerlerdi. Şalımın ucunu elbiseye sabitlerken konuşmaya başladım.

"Heyecanlandım. Abimden tam anlamıyla kurtuluyorum."

"Ay bilmiyorum ama bende heyecanlandım," dedi Amine.

"O heyecan Mehmet'i göreceğin için olmasın sakın?" diye sordu Hazen imayla. Başladık yine.

O an Amine bir bakış atmakla yetindi. Daha sonra sabahtan beri mırıldandığı şarkıyı tekrar mırıldanmaya başladı.

"Gelin olmuş gidiyorsun. Bana veda ediyorsun."

Biz mutfakta son hazırlıkları yaparken, kapı çaldığında resmen mutfaktan fırladım.

Abimin dini nikahı falan bahaneydi. Asıl amacım Ensar'ı görmekti. Salondan gelen abim ve yengem kapıyı açtığında ilk önce Selma teyze ve Osman amca girdi içeriye.

Daha sonra Hira geçti. Heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Hemen arkasından Ensar girdi içeriye. Abimgille selamlaşırken onu inceliyordum. Jilet gibi lacivert bir takım giymişti.Yeni traş olmuştu. Saçlarını çoğu zamanın aksine hafif dağınık bırakmıştı. Kesinlikle bu ona ayrı bir hava katmıştı.

Elinde karanfil demeti vardı. En sevdiğim çiçekti. Daha önce bunu ona söylemememiştim. Nereden bildiğini bilmiyordum. Çiçeği bana uzattığında gülümseyerek aldım. Yani keşke Hira'nın seveceği bir çiçek alsaydı, daha iyi olurdu sanki. Daha sonra Ensar'ın hiç eksik olmayan arkadaşları girdi. Tek tek isimlerini saymama gerek yok. Siz zaten biliyorsunuz.

Mehmet'in elinde çikolata vardı. İçeri girince çikolata kutusunu Amine'ye uzattı. Yüzünde haylaz bir gülümseme vardı. Her ortamda eğlenebilirdi.

Abimgil ve yengem misafirlerin peşinden içeriye gittiğinde bizde kızlarla mutfağa giriştik. Çabucak kahveleri yapıp, koca bir tepsideki fincanlara doldurmaya başladım.
İmam da birazdan gelecekti.

Hayırlısıyla şu nikah kıyılsaydı vallahi rahatlayacaktım.

Ben kahvelerin yanına hem abimin aldığı hem Mehmet'in getirdiği sütlü çikolataları yerleştirdim. O sırada Amine elindeki tuzluktan dolu dolu tam iki kaşık tuz alıp kahvelerin yanına servis edilecek küçük su dolu bardaklardan birinin içine boşalttığında şaşkınlıkla ona baktım.

"Ne yapıyorsun Amine? İstemede değiliz ya hani. Ne için buz tuz?"

"Mehmet söyledi. Ensar'ın bardağına koyun dedi. Koymam lazım sonra benim başımı ağrıtır," derken Süsen ile birbirlerine imalı bir bakış attılar ve ben hiçbir şey anlamadım bu olaydan.

Benim Kaderim ↭ TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin