3.

2.3K 130 33
                                    

Sabah kahvaltı ettikten sonra güney abim ile evden çıktık. Kahvaltı sessiz geçmişti. Zaten genelde de sessiz geçerdi. Babam olduğu zaman yine rahat oluyordum beraber konuşarak ederdik kahvaltıyı. Onu çok özlemiştim. Sürekli telefonla da konuşamıyordum. Abimleri arıyordu yada abimler benim için babamı arayıp konuşturuyordu.

"Okuldan sonra eve geç direkt. Çıkışta seni alamayacağım bugün. O yüzden okulda  herhangi bir sorun istemiyorum en azından bugün için."

Abimin yola bakarak söylediği şeylere sesssizce kafamı salladım. Okulda ben sorun çıkarmıyordum. Bela çeken birisiyim mübarek.

Okuluma yaklaşınca abimin duracağını zannetsemde bahaçeye kadar girmişti. Kaşlarımı çatmıştım. Normalde sokağın başında indirirdi.

"Niye bahçeye kadar girdin ki?"

Arabayı park ettikten sonra birşey demeden inmişti. Ona göz devirip bende indim. Beni beklemeden yürümeye başladığında arkasından oflayarak bende ilerlemeye başladım. Bahçe çok kalabalık olmasa da sevmediğim grup ordaydı. Gerçi okuldan kimseyi sevmiyordum.

"Şuna bak velisiyle gelmiş yine. Bir atamadılar okuldan şunu."

"Anne babası da belli değil zaten Allah bilir kimsesi de yoktur."

"Bilmiyor musunuz ailesi köklü ailelerden."

"Annesini öldürmüş diyorlar."

"Babası da terketmiş onu."

Daha nice şey. Sanki birisinin hayatı değilde sıradan bir masal/efsaneymiş gibi konuşuyorlardı. Çoğusu alay edip laf atsa da umursamıyordum onları. Bunları nereden bildiklerini yada bu dedikoduları kimin çıkardığını bilmiyordum. Ama bulursam neler olacağını tahmin edemiyordum.

Sınıfım da olan ve sevmediğim grup dediğim kişilere gelecek olursak ilk olarak Deniz geliyordu. Kendisini grubunun lideri kabul etse de bir halta yaramayan derslerinde başarısızlığı ile okulda nam salan bir velet. İtina ile benimle uğraşıp bir çok yere kavgaya karışmıştık. Nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyordu. Sürekli benimle uğraşıp yanındaki arkadaşlarıyla sürekli beni sıkıştırıyorlardı. Gerçi bu nefret ailesinden geliyordu.

Tabi onların ağzına sıçmışlığım çok olmuştu. Derste başarılı olup geçmemle, kavgada bana karşı beş kişi gelseler bile çok yaralanmadan onları dövmem ile iyice bana takmışlardı. Eh umrumda olduğu da yoktu.

Ben onları umursamadıkça onlar daha da bileniyordu. Bende en iyi şeyi yapıp yine umursamıyorum onları.

Fakat abim benim gibi düşünmüyor olsa gerek önünden geçtiğimiz grubun söylediklerinden sonra-ki bu denizlerin grubu oluyor- Sakince onlara doğru dönüp bir bakış atmıştı. Zaten bakışıyla susmuşlardı. Ama bu abime yetmezdi. Kelimelerini tek tek ve bastıra bastıra gür sesiyle cümlelerini kurmuştu.

"Deniz soylu. Soylu ailesinin ortanca çocuğu bir abin ve kız kardeşin var.

Annen baban yüzünden ölmüşken sırf para için babanızın yanında kalıyorsun. Abin sırf para için Baba'nın kölesi olmuşken.

Bir de utanmadan başkalarının aile işlerine mi burnunu sokuyorsun."

Deniz, abimin söylediklerine baya sinirlenmişti. Öyle ki abimin yakasına yapışmıştı. Tabi abimden kısa olduğundan biraz komik görünüyordu da neyse.

"Sen kimsin lan! Kimsin de konuşuyorsun-"

Abim sakin bir şekilde tek eliyle yakasındaki elini tutup ittirmişti. Deniz bir kaç adım geri giderken abim cebimden çıkardığı bez ile denizin ittiridiği elini silmişti. Abimin bu sakin halleri beni gererken Deniz'in ve arkadaşlarının da benden farkı yoktu. Arkadaşları zaten hiç müdahale etmemişlerdi sadece izliyorlardu. Bahçede ki diğer öğrenciler gibi

  ~Ateş ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin